Her yıl 27 Mayıs’ta Rahmetli Adnan Menderes’in “darağacındaki” o fotoğrafını görünce resmen içim burkulur.

Bu ülkeye hizmet eden insanlara reva görülen bu hadise resmen zulümdür.

Hatta hainliktir, alçaklıktır.

Uydurma bir takım haberler ve senaryolarla milletin gönlünde taht kuran bir başbakan ve iki arkadaşı, dünyanın gözü önünde suçsuz yere asıldı.

Ülke tarihine “kara bir leke” olarak geçen 27 Mayıs darbesinin içinde dolaylı veya direkt olarak yer alan cuntacı zihniyete söyleyecek laf bulamıyorum…!

***

Evet, 27 Mayıs 1960 darbesi, hazırlanışı, kurgulanışı ve uygulaması ile resmen bir “organizasyonun” ürünü oldu.

Bugün arşivlerin ortaya çıkmasıyla yayınlanan belgeler ve o günlerde yayınlanan gazete manşetlerinden bunu çok iyi anlıyoruz.

O gün gazete manşetlerinde “buzhanelerden toplu cesetler çıktı” ifadeleri vardı.

Bunun yalan olduğu bilindiği halde bu haberler sürdürüldü.

Hatta yurtdışı kaynaklı basın, özellikle de BBC, hükümet karşıtı provokasyon içerikli yayınlarıyla resmen kışkırtıcılık yaptı…!

***

İşin tuhafı bugün ile bundan 61 yıl önce BBC başta olmak üzere ülkemizde yayın yapan gazetelerin manşetleri neredeyse birebir uyuyor.

Yani 61 yıl önce Demokrat Parti ve Adnan Menderes için ortaya konan senaryo bugün aynen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için sahneleniyor.

Dün olduğu gibi Türkiye’de yayın yapan gazeteler ve yurt dışında da BBC gibi kanallar aynı manşetlerle karşımıza çıkıyor…!

***

Demek ki bu bir tesadüf değil.

Bundan 61 yıl önce Demokrat Parti’ye nasıl bir hainlik yapmışsa bugün de aynısını Cumhurbaşkanı Erdoğan AK için yapıyor.

Dün Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarını nasıl asmışlarsa bugün de gözü dönmüş caniler Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bazı arkadaşları için aynı şeyi yapmak istiyor.

Amaçlarına ulaşmak adına da “sosyal medyada” ve bir kısım isimler ve medya aracılığı ile her türlü “provokatif” haberler yapılıyor.

Direkt ve endirekt olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsını hedef alıp, yalan yanlış bir takım haberlerle yıpratmaya ve itibarsızlaştırmaya çalışılıyor.

Özellikle “MİT” hadisesi, “gezi olayı” ve “17 Aralık” operasyonu ile devamında “15 Temmuz’da” yaşanan süreçte direkt Cumhurbaşkanı’nın hedef alındığı görülüyor…!

***

Kimse kusura bakmasın.

Birileri geçmişte olanları yok farz edip, bugün yapılmak istenenleri görmezden gelse de aklıselim insanlar buna seyirci kalamaz.

Belli ki bundan 61 yıl önce Başbakan ve iki bakan asan zihniyet bugün yine “salyalarını” akıtarak sağa, sola saldırıyor.

Ancak bu ülke insanı artık 61 yıl önceki “utancı” bir daha yaşamak istemiyor.

İşte bu yüzden de “darbecilere” ve “sosyal medya” yalanlarına, iftiralarına pirim vermiyor.

Hesabını da “sandıkta” görmek istiyor.

O yüzden “61 yıl sonra aynı senaryo” ile karşısına çıkanlara fırsat vermeyip, Cumhurbaşkanı’na sahip çıkıyor.

Allah bu “darbecilere” fırsat vermesin.

Amin…!