Her yıl 27 Mayıs geldiğine Rahmetli Adnan Menderes ile ilgili haberler ve fotoğraflar içimi burar.Zira bu ülkeye hizmet etmiş insanlarının sevgisini saygısını kazanmış bir olarak Adnan Menderes’e yapılanlar reva değildi.Hatta gün yüzüne çıkan gizli kalmış
Her yıl 27 Mayıs geldiğine Rahmetli Adnan Menderes ile ilgili haberler ve fotoğraflar içimi burar.
Zira bu ülkeye hizmet etmiş insanlarının sevgisini saygısını kazanmış bir olarak Adnan Menderes’e yapılanlar reva değildi.
Hatta gün yüzüne çıkan gizli kalmış bazı olayları okuyup öğrendikten sonra Adnan Menderes’e yapılan zulmün “vahşiliğini” daha iyi anlıyoruz…
Evet, 1960 faciasının üzerinden tam 53 yıl geçti. Bu öyle bir faciaydı ki bugün bile Türkiye “27 Mayıs 1960 darbesinin” acılarını unutmuş değil…
Hele “darbe” sonrası yaşananlar, başta “Adnan Menderes” olmak üzere “Demokrat Partililere” yapılan muameleler tam bir “insanlık” ayıbı.
Hele, hele “Yassıada’da” kurulan “cunta mahkeme heyetinin” tutumu ve davranışları ayrı bir rezaletti.
Üstelik bu rezaletin, utancın, ayıbın ve “vahşiliğin” adına birde “Hürriyet ve Anayasa Bayramı” dediler…
Elbette o günler geride kaldı ama bugün hala o günlerin anlayışını savunan marjinal zihniyet aramızda mevcut.
Resmen ve alenen “asker darbe yapsın” ve “Milletin Meclisi kapansın” diye çırpınıp dururlar.
Zira her fırsatta kendi milletini aşağılayan bu “darbe” heveslileri, Mustafa Kemal’in “milletin efendisi” dediği insanlarla kendisini bir tutmaz. Tutamaz…
Kim ne derse desin. Adnan Menderes, “Milli Şef Diktatörlüğüne” son veren ülkeye özgürlük getirip, demokrasi tohumlarını eken dönemin adıdır.
O tarihlerde yani “Milli Şef” döneminde ülke tam bir baskı altında tutulmuş, korkutulmuş, sindirilmiş ve düşünmesi bile yasak edilmiş bir haldeydi.
Ancak “Demokrat Parti” ile millet demokrasinin ve seçmen-sandık şuurunun ne büyük bir nimet olduğunu anladı.
Neticede, 1938 ile 1950 yıllarının “Millî Şef” rejiminden bıkan halk, Adnan Menderes sayesinden korkularından ve baskılardan kurtuldu…
Bugün “Milli Şef” döneminin “dehşetini” bu ülkede tekrar egemen kılmak isteyen şimdilerde artık yargı önünde hesap veriyor.
Her ne kadar “darbeciler” ve onların “azmettiricileri” hiç yargılanıp ceza almadıysa da bundan sonraki süreçte geçmişteki kadar rahat olmadıkları ortadadır.
Neticede yaşadığımız süreçte “darbecilere” ve buna zemin hazırlayan “azmettiricilere” bugün “yargı” yolunun açıldığını görmek ümit vericidir.
Kim ne derse desin bu “demokrasi” adına ve ülkenin geleceği adına son derece önemli bir gelişmedir.
Sonuçta, 53 yıl önce bir “27 Mayıs” sabahı ülke güne büyük bir utançla başladı. Maalesef 20 yıl boyunca da bu utancın adına “millî bayram” dediler.
İnşallah bir daha bu millet yeni bir güne utançla başlamaz. Zira “27 Mayıs utancı” bu ülkeye tam 50 yıl gibi, yarım asırlık bir zaman kaybettirdi…
Next