Bugün 23 Nisan.

Ancak bu defa neşe dolamıyor insan.

Malum başımızda bir “koronavirüs” illeti var.

Bütün hayatımız alt üst oldu.

Ne iş hayatımız kaldı.

Ne de sosyal hayatımız.

Aylardır günlerimiz “tatsız, tuzsuz” geçiyor…!

***

Buyurun.

Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.

Üstelik TBMM’nin açılışının “100’üncü” yılı!

Ülkemiz için önemli bir gün.

Gelin görün ki;

“Sokağa çıkma yasağı” var.

Anlayacağınız “koronavirüsü” yüzünden bu sevinci yaşayamıyoruz.

Resmen evlere tıkılıp kaldık…!

***

Sokaklar bomboş.

Caddeler sessiz.

Yollarda kimse yok.

Tören alanı kimsesiz!

Bulvar desen mahsun.

İlk defa bu 23 Nisan’da Bulvar bu kadar ıssız.

Çocuk sesleri duyulmuyor.

Resmigeçit için gelen çocuklar evden dışarı çıkamıyor.

Gel de dertlenme…!

***

Oysa her 23 Nisan’da Bulvar cıvıl, cıvıl olurdu.

Gerçi her defasında “nerede o eski 23 Nisan’lar” deyip dert yanardık.

Şimdi bırakın bizim zamanımızın 23 Nisan’larını aramayı Bulvar’a çıkmanın bile ne kadar kıymetli olduğunu anladık.

Keşke;

Bu “koronavirüsü” sebebiyle eve kapanmak zorunda kalmasaydık.

Yine eskisi gibi Bulvar’a çıkıp 23 Nisan coşkusunu yaşayabilseydik.

Allah nasip eder de önümüzdeki yıl 23 Nisan’ı görmeye ömrümüz yeterse;

“Nerede o eski 23 Nisan’lar” diye asla hayıflanmayacağım…!