Bazıları “15 Temmuz” hain “darbe” girişimi ile ilgili çok şey söyledi.

Hatta “15 Temmuz” için “kontrollü darbe” diyenler oldu.

Dahası “tiyatro” diyen siyasiler bile çıktı.

Ancak 2016’nın “15 Temmuz” gecesi yaşananlar bal gibi bir “darbe” girişimiydi.

Hem de “kanlı bir darbe” girişimi…!

***

Nitekim “15 Temmuz” hain “darbe” teşebbüsünün amacı;

Meşru otoriteyi ortadan kaldırmaktı.

Devleti, hükümeti ele geçirmekti.

Sonra da hem devleti hem de hükümeti yabancı güçlerin egemenliğine bırakmaktı.

Anayasayı değiştirip, “kaos” ve iç çatışma ile ülkeyi yönetilemez hale getirmekti…!

***

Fakat hesap edemedikleri tek bir şey vardı.

O da;

Türk Milletinin darbeye zamanında bir bütün olarak karşı çıkmasıydı.

Bu millet canı pahasına da olsa;

Uçakların, helikopterlerin ve tank ateşinin önüne göğsünü “siper” etti.

Elbette bazı askerî birlikler ve polis teşkilatı ilk defa kararlı şekilde demokrasinin ve meşru otoritenin yanında durdu.

Sonuçta bu kararlı duruş darbeyi engelledi…!

***

Evet;

2016’nın “15 Temmuz” akşamı bu “alçak” darbe girişimine tam 251 “şehit” verdik.

2 bin 193 kişi de “gazi” oldu.

Allah “şehitlerimizin” mekânını “cennet” eylesin.

“Gazilerimize” uzun ömürler versin.

Gerçekten bu ülke “15 Temmuz” akşamı bu vatan için, bayrak için, ezan için “şehit” ve “gazi” olanlara çok şey borçlu.

Zira o gece bazıları “bankamatiklerin” önünde yatarken bazıları da “FETÖ” ve alçaklarının “tankları” önüne yatıp bu vatan için “şehit” ve “gazi” olmayı tercih etti.

Şayet o gece  “FETÖ” ve alçaklarına karşı “destan” yazan “cesur yürekler” olmasaydı bugün ülkemize çoktan “namahrem eli” değmişti.

Ancak “15 Temmuz 2016” akşamı yaşananlar karşısında bu işin ciddiyetini kavrayamayanların olması da düşündürücü.

Oysa olması gereken “şehitlerimizin ve gazilerimizin anısına” sahip çıkmaktır.

Bilerek veya bilmeyerek içimizde çöreklenen “FETÖ” ve “hainlerine” değil…!