Medyada Halit Evin yanlısı gazeteler bir alem…Dünkü yayınlara kuşbakışı bir göz atmak bile neyin ne olduğunu anlamaya yeterli…İnsanı güldürmeye birebir…Dillere destan Sakaryaspor kongresine sayılı günler kala, konuya ilişkin Evin’ci yorumcuların köşelerin
Medyada Halit Evin yanlısı gazeteler bir alem…
Dünkü yayınlara kuşbakışı bir göz atmak bile neyin ne olduğunu anlamaya yeterli…
İnsanı güldürmeye birebir…
Dillere destan Sakaryaspor kongresine sayılı günler kala, konuya ilişkin Evin’ci yorumcuların köşelerinden ilginç yorumlar yansıyor…
***
Bir gazetede yayınlanan,
“Sakaryaspor Başkanı Halit Evin halk adamıdır. Her tabakadan insanla dostluğu ve ilişkisi vardır. Yüzünden tebessüm hiç eksik olmaz. Bu haliyle gülerken ısırıverir insanı…”
“Halit Evin’i suçlayanlar onun bu yönünü ve gücünü bilmeyen sığ düşünceli insanlar olur ancak...”
“O da bunlara her zaman olduğu gibi yüzünden eksik olmayan tebessümü bir kenara atıp, pantolonun tersiyle güler ancak…”
“ Bakalım acı biberi bu dönem kimin ağzına sürecek…”
***
Çok ilginç!.. Bu gazetedeki yazıda, koyu renk zemin üzerine dişi kocaman harflerle donatılmış, Halit Evin’e ilişkin, ilginç bir vurgulama:
“-Isırıverir!..”
“-Acı biberi kime sürecek?...”
Tövbe tövbe…
Halit Evin’ci medya şaşırmış; saçmalamaya başlamış…
İnsan hiç ısırır mı?
Yoo!..Bu kadarına pes!...
“Büyükşehir Belediye Başkanı bu şehrin büyüğüdür; beni dövebilir” sözlerinden ötürü Sayın Evin’i Sakaryaspor Başkanlığına yakıştırmayan ve bunu yazılarında dile getiren ben Özgür Arık’ın bile aklından böyle bir çirkin benzetme geçmemiştir.
İnsan ısırmaz…
Ve Halit Bey insandır…
***
Peki, Halit Evin’ci medyadan yansıyan, içinde pervasızca tehdit içeren cüretkar yorumların kaynağı nedir?
Güce temrin etme hastalığı mı?..
Şehrin delikanlılarını birbirine kırdıran sinyalci kişiliğin, bir kez daha dışavurumunun yeni işaretleri mi?..
Yerel televizyon frekans ihalesine doğru, Sayın Evin’in pantolonunun cebinden gülme beklentisi mi?..
Sakaryaspor sevgisi mi?..
Erbakanca yanıt verelim:
- Sizi gidi taktik ustaları sizi!..
***
Eskiden bir çamaşır tozu şirketi, pek çarpıcı biçimde yapardı:
“Beyazında beyazı var…”
Bu eski reklamı Sakarya’yı saran çirkin siyasete uygularsak ne diyeceğiz:
“ Karanın da karası var!..”
Günümüz Sakarya’sında, taktik ustalarının bu şehri zehirleyen yöntemleri üzerinden iş tutmak ne bu şehre yarar…
Ne de Sakaryaspor’a…
Sakarya uzun zaman boyunca, her alanda kancık yöntemlerle dizayn edilmeye çalışıldı, kalleşleri besledi; onlarca Frankeştayn canavarı yarattı.
Bunların kolları partilerde, STK’larda, derneklerde, medyada, ezcümle her yerde dallanıp budaklandı; kötü örnekleri nice benzerini yaratmaya başladı, hesabını yapmak güç…
Bir yanda taktik ustaları…
Karşısında yaşamı sık boğaz edilmiş Sakarya…
***
Ne yapmalı?
Her şeyden önce şapkayı öne koyup düşünmeli, siyasi görüş farklılığı gözetmeden, bu şehrin namuslu insanları ‘yeter artık’ diyebilmeli…
Farklı mahfillere sızmış ‘taktik ustaları’nın tehditlerine boyun eğmemeli…
Gereksiz kavganın sırası değil!..
Karanın da kavgası var!..
Temiz bir Sakarya için işbirliği ancak elbirliğiyle gerçekleşebilir; yoksa bir zamanlar rüyalarımızı süsleyen, geleceğe umutla baktığımız güzelim şehrimizin nerelere savrulacağının hesabında herkes zar tutmaya başlayacaktır.
