‘Kuvvetler ayrılığı’ demokrasinin ‘olmazsa olmaz’ kurallarındandır…Demokraside kaç kuvvet var?Rakamla 3…Yasama…Yürütme…Yargı…***İstanbul Savcılığı, içlerinde bakan çocuklarının da bulunduğu bir yolsuzluk, çıkar, rüşvet soruşturması başlattı…AKP bu yüzden

 ‘Kuvvetler ayrılığı’ demokrasinin ‘olmazsa olmaz’ kurallarındandır…

Demokraside kaç kuvvet var?

Rakamla 3…

Yasama…

Yürütme…

Yargı…

***

İstanbul Savcılığı, içlerinde bakan çocuklarının da bulunduğu bir yolsuzluk, çıkar, rüşvet soruşturması başlattı…

AKP bu yüzden tepkili…

Neden?

Çünkü yolsuzluklar yargıyı fena ilgilendirmeye başladı..

Yargı bu gerçeği görmezden gelebilir mi?

Gelemez…

***

Yargı gücünde devlet görevlisi bir savcı ille de görevini yapmak zorundadır…

Savcının görevi nedir?

Hırsıza, yolsuzluk yapana, rüşvet alana savcı dava açar…

Bir savcı suç işlediği varsayılan bir kişinin ya da kurumun varlıklı mı yoksul mu, güçlü mü güçsüz mü, şişman mı zayıf mı, uzun boylu mu kısa boylu mu, muhalefette mi iktidarda mı olduğuna bakarak karar veremez…

Savcı, dava açması gerekiyorsa açacaktır…

***

İstanbul Savcılığının soruşturması üzerine küplere binen Başbakan Recep T. Erdoğan şehir şehir gezerek yasamanın ve yürütmenin üstünlüğünden söz açıyor, mangalda kül bırakmıyor…

Savcı’nın Meclis’le ya da hükümetle işi gücü ne?

Savcı ne yasamayı ele alıyor…

Ne de yürütmeyi…

Deyiş yerindeyse ayakkabı kutularından saçılan paralar rüşvet mi değil mi, evlerden çıkan para sayma makineleri soygun paralarını sayıyor mu saymıyor mu?

Bu soruların cevabını bulmak savcının birincil görevi…

***

Kimse kimseyi aldatmasın, yasama ve yürütmeyi eline geçiren AKP iktidarı üçüncüyü tanımıyor…

Bunun adı karşı devrimdir!..

Kurulu hukuk düzenini değiştirmektir…

AKP iktidarı hukuku, anayasayı, kanunu, yargıyı  tanımıyor…

Diyor ki:

-Ben milli iradeyim, başka hiçbir kuvveti tanımıyorum…

***

Türkiye Cumhuriyeti kurulurken temel özdeyiş neydi?

-Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir…”

Hakimiyet nedir?

Milli irade midir?

Milli egemenlik, devlet erkinin dinden ya da yabancı bir güçten değil, milletten kaynaklandığını ve bağımsızlığını belirtir…

Milletle hükümet, hakimiyetle milli irade, bir başka deyişle siyasal iktidar arasında eşitlik yoktur…

Üst-ast ilişkisi vardır…

Bir siyasal iktidar kendisini ‘milli egemenlik’ ile özdeş görmeye başladı mı dikta rejimi tohumlanıyor demektir…

Bir siyasal iktidar kendisini milli iradeyle eş değer sayıyorsa devlette demokrasinin kökü kazınıyor demektir…

Şimdi yargı AKP’nin uykusunu kaçıran bir yolsuzluk soruşturması mı başlattı?

Artık hukuka paydos…

Yargıya dur…

Savcıya ölüm…

***

Her şey çarpıklaştı ya, bu üsluba da yansıyor?

Başbakan Erdoğan Manisa’da ne demişti?

“- Savcı savcı…Dur bakalım seninle daha işimiz bitmedi?

Düş değil bu!..