Sakarya'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davada verilen mahkumiyet ve beraatlere ilişkin bozma kararlarının ardından 70’i tutuklu 145 sanık tekrar hakim karşısına çıkmaya başlamıştı.

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Ferizli ilçesinde yer alan ceza infaz kurumu içindeki salonda yapılan duruşmalarda sanıklar ve avukatları Yargıtay’ın bozma ilamına ilişkin beyanlarını sundu. Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasını açıklayarak 73'ü tutuklu 120 sanık hakkında Anayasayı ihlal suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, 17 sanığın ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme’ suçundan 15 yıldan 20'şer yıla kadar hapis cezası, bir sanığın ise tüm suçlardan beraatı, ‘Anayasayı ihlal’ suçundan ceza talep edilen 4 sanık içinsilahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan cezaya yer olmadığına karar verilmesini talep etti.

Davanın bugün görülen duruşmasında "Anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen 73'ü tutuklu 120 sanık esas hakkındaki savunmalarını vermeye başladı.

TUTUKLU SANIKLAR ESAS HAKKINDAKİ SAVUNMALARINI YAPIYOR
Kürsüye çıkan bazı tutuklu sanıklar, suçlamaları kabul etmediklerini, önceki beyanlarını tekrar ettiklerini söyleyerek tahliye ve beratlarını istedi. Önceki savunmalarını tekrar ettiğini söyleyen tutuklu sanık B.H., “Mütalaayı kabul etmiyorum. U.C.’nin bildiriyi okuduğu esnada orada değildim ve hiç orada bulunmadım. Alarm verilerek kışlaya çağrıldım. Apar topar valiliğe götürüldüm. Burada A.Ü.’nün anonsunu duyduktan sonra olaylara karışmamak için saklandım. Kendi isteğimle polise sığındım. FETÖ ile iltisakım yoktur, darbe girişiminden haberdar değildim. Vatandaşlarla ve emniyet güçleriyle karşı karşıya gelmedim. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim” dedi.

“HALK İLE KARŞI KARŞIYA KALMAMAK İÇİN KAÇTIM”
Tutuklu sanık A.C., “İddia makamının mütalaasını kabul etmiyorum. Astsubay olarak görev yapmaktaydım. Amirim telefonla aradı, alarm verildiğini, üniformamı giyinip kışlaya gitmemi söyledi. Kışlaya gidince terör saldırısı olduğu silah ve mühimmat almamız gerektiği söylendi. U.C.’nin bildiriyi okuduğu esnada orada değildim. Apar topar valiliğe götürüldük, burada bahçe duvarının dışında beklemeye başladım. Darbe girişimini engellemeye gelen vatandaşları engellemedim, halk ile karşı karşıya kalmamak için kaçtım. Yenikent Polis Merkezi’ne sığındım. Darbe girişiminin planlanmasında bulunmadım, FETÖ ile irtibatım yoktur. Kimseyle fikir ve eylem birliği içerisinde bulunmadım. O gece suç işleme kastıyla hareket etmedim. Tahliyemi ve beraatımı talep ederim” diye konuştu.

“KANDIRILDIĞIMIZI ANLADIM”
Tutuklu sanık C.B. “A.Ü., artan terör olayları sebebiyle sıkıyönetim ilan edildiğini, sıkı yönetim mahkemelerinin kurulduğunu, emre uymayanların sıkı yönetim mahkemelerinde yargılanacağını ve valiliğin emniyetini almaya gidileceğini söyledi. U.C.’nin sıkı yönetim direktifini okuduğu yerde değildim, ne dediğini duymadım. Valiliğe gittiğimizde A.Ü.’nün 'Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu.' şeklindeki anonsunu duydum, bu anons üzerine kandırıldığımızı anladım. Hiçbir olaya karışmadım, sivil vatandaşlar karşı karşıya gelmedim. FETÖ üyesi değilim, valilikte hiçbir suç içerikli eylemim yoktur. Darbe girişimini öğrendikten sonra kendimi soyutladım. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" şeklinde konuştu.

“ANONSU DUYDUM VE ORADAN KAÇMAK İSTEDİM”
Sakarya Valiliğine girmediğini, bölgeden kaçtığını aktaran tutuklu sanık D.Ç., “Benden önceki sanığın mütalaasından kopyala yapıştır yapılarak tutanağıma eklendiği görülmektedir. Apar topar ne olduğunu anlamadan valiliğe götürüldüm. Yanımda görev arkadaşlarım vardı. İndikten hemen sonra anonsu duydum ve oradan kaçmak istedim. Bir süre sonra ayrıldık ve polise giderek silahlarımızı verdik daha sonrasında polis otobüsü içinde beklemeye başladık. Silah atmadığım swap sonuçlarından anlaşılmaktadır. FETÖ ile hiçbir bağlantım yoktur” ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?
Yapılan inceleme çerçevesinde mahkeme ‘Anayasayı ihlal’ suçunda eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun ve Albay Ahmet Üzer'e verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını, sanıklardan Fatih Gümüş, Hakan Güler ve Emrah Boyalı'ya verilen ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme’ suçundan 12 yıl 6'şar ay hapis cezasını onarken, sanık İsmail Şenyüz'ün ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan aldığı 6 yıl 3 ay hapis cezasını hukuka uygun buldu. Ayrıca 3. Ceza Dairesi ‘Anayasayı ihlal’ suçundan 71 sanık hakkında verilen beraat kararını da onadı. Mahkeme, 94 sanık hakkındaki ‘Anayasa'yı ihlal’ suçundan beraat kararları ile 52 sanığa ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım’ suçundan verilen mahkumiyetleri bozdu. 3. Ceza Dairesi ise darbe girişimine ilişkin ‘Anayasayı ihlal’ suçundan beraat eden 26 sanık ile ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme’ suçundan tutuklanan 52 sanık hakkındaki hükmü, kanunsuz emirler doğrultusunda valiliği ele geçirmek, ateş emri vermek gibi eylemlerle suçumüşterek fail olarak gerçekleştirmeleri sebebiyle ‘Anayasa'yı ihlal’ suçundan mahkumiyete karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadığı için hukuka uygun bulmadı.
Ayrıca 3. Ceza Dairesi, Uğur Coşkun'a ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’, Ahmet Üzer, Bahri Gürhan, Ümit Ahlat, Emre Metin ve Adem Kapucu'ya ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan verilen cezaları, ‘Anayasa'yı ihlal’ suçunun tüm unsurlarıyla gerçekleştiği somut olayda sanıkların ayrıca bu suçlardan cezalandırılma imkanı bulunmadığı için ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği için bozdu.

Avukata saldırıda tarihi karar Avukata saldırıda tarihi karar