Kurban Bayramı’nda tatlı tüketimine ek olarak kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığının artığına dikkat çeken İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriğinin daha yüksek olması nedeniyle kalp-damar hastalığı, diyabet (şeker hastalığı) ve yüksek tansiyonu olan kişilerin yağsız veya az yağlı etleri tercih ederek, kısıtlı miktarlarda et tüketmeleri tavsiyesinde bulundu.

Eti hemen tüketmeyin

Etlerin sindirimi zor olan besinlerden olduğunu dile getiren Öğütlü; “Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açar. Bu nedenle kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmeli. Etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında sebzelerin de tüketilmesi sağlıklı beslenme için gereklidir. Etle yapılan yemeklere ilave yağ eklenmemelidir. Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalıdır” dedi.

Hijyen ve temizliğe dikkat!

Hayvanlardan insanlara bulaşan ve halk sağlığı yönünden çok büyük önem taşıyan hastalıklar mevcut olduğunu hatırlatan Öğütlü, tüberküloz, bruselloz, şarbon, kuduz, kist hidatik, deli dana hastalığı, trişinelloz ve Q‐humması gibi hastalıkları örnek verdi. Hastalık yapan ve bozulmaya neden olan mikroorganizmaların ete bulaşmasının önlenmesi için kesim, yüzme ve parçalama işlemlerinin serin yerlerde yapılması gerektiğinin altını çizen Öğütlü; “Çevre sağlığı yönünden de kesimi takiben ortaya çıkan kan, mide ve bağırsak içeriğinin gelişi güzel bir şekilde etrafa atılmaması ve akarsulara dökülmemesi gerekmektedir. Ayrıca kesimi takiben ortaya çıkan içeriklerin ve hastalık taşıyan diğer iç organların (karaciğer ve akciğer gibi) köpek ve kedilere verilmemesi gerekir. Bu organlar usulüne uygun bir şekilde imha edilmeli veya derin çukurlara gömülmelidir. Çünkü bu organlar insanların başta karaciğeri olmak üzere, akciğer, beyin gibi organlarına yerleşerek bugün için ilaçla tedavisi mümkün olmayan cerrahi müdahaleyi gerektiren kist hidatik hastalığının yayılmasına yol açmaktadır” diye konuştu.

Hastalıklara karşı bilinçli olun

Kist hidatik hastalığının koyun, keçi, sığır, domuz ve develerin kistli iç organlarının et yiyen hayvanlara yedirilmesi ile kist içinde bulunan parazitlerin bu hayvanların bağırsağına yerleştiğini ifade eden Öğütlü, hastalığın insanlara, paraziti taşıyan köpek, kedi, çakal, tilki, kurt gibi hayvanların dışkısı ile bulaştığını kaydetti. Öğütlü şu ifadelere yer verdi: “Dışkı ile kirlenmiş meyve ve sebzelerin çiğ tüketilmesi, kirlenmiş suların içilmesi ve paraziti taşıyan kedi-köpekler sevildikten sonra ellerin iyice yıkanmaması başlıca bulaşma nedenleridir. Özellikle çocukların sokak köpekleri ile oynamalarına izin verilmemeli, temas halinde ellerini bol su ve sabunla yıkaması sağlanmalıdır. İçme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir. Bu önerilerle birlikte halkımızın Kurban Bayramı’nı şimdiden tebrik eder, sağlıklı ve mutlu bayramlar dilerim.”