Eskiden kalp kapağı ameliyatları sırasında bu ritim bozuklarına müdahale edilmediğini ve problemin ameliyat sonrası devam ettiğini vurgulayan Kara, “Sonraları radyofrekans ismi verilen yöntemle ritim bozukuğuna sebep olan bölgelerin yakılması işlemi ile belli bir başarı elde edildi. Son dönemlerde cryoablasyon adı verilen yöntemde, ritim bozukluğuna sebep olan bölge eksi 55-60 dereceye soğuluyor. Daha sonra ritim bozukluğunu ortadan kaldıran yöntem kullanılıyor. Klinik gözlemimiz ve yazılı kaynak verilerine göre cryoablasyon yönteminin başarı oranı diğer tekniklere göre oldukça yüksek görünmektedir” diye konuştu.
SÜEAH Kalp ve Damar Cerrahi Anabilim Dalında uygulanan yöntemle çok sayıda kalp kapağı hastasına cerrahi işlem sırasında cryoablasyon yoluyla ritim bozukluğu oluşturan bölgelere müdahale edildiğini anlatan Doç. Dr. Kara, hastaların bu yöntemle sağlığına kavuşturulduğunu dile getirdi. Kara, “Bu hastaların orta ve uzun dönem takiplerinde de ritim bozukluğunun kliniğimiz gibi bu konuda tecrübe sahibi ellerde başarı oranı yaklaşık olarak %90 civarında olduğu gözlemlenmiştir. Kliniğimiz bu konuda uluslararası makalelere konu olacak derecede tecrübe sahibi olmuştur” dedi.