. Fitre nisabına katılacak malın ticaret için olması şart olmadığı gibi, elinde bir yıl kalmış olması da gerekmez. Nisaba malik değilse fitre  vermesi vacip olmaz, fakat vermesi iyidir. Diğer üç mezhepte, bir günlük yiyeceği olanın fitre vermesi farzdır.

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Ramazan orucu, gökle yer arasında durur. Sadaka-i fıtr verilince yükselir.”         [Ebu Hafs]

“Sadaka-i fıtrı, küçük büyük, zengin fakir herkesin vermesi gerekir.”               [Ebu Davud]

“Sadaka-i fıtr, oruçlunun, uygunsuz sözlerinden hâsıl olan günahları temizler.”             [Beyhekî]

“Sadaka-i fıtr, zenginlerinize bir tezkiyedir. Fakirleriniz de verirse, Allahü teâlâ onlara daha çoğunu verir.”                                                   [Ebu Davud]

Tezkiye; temize çıkarma, temizleme demektir.
Dinen zengin olmayan herkes, fitre, zekât alabilir. Sadaka-i fıtr, Ramazan-ı şerîfte verilir. Ramazandan önce ve bayramdan sonra da vermek câizse de, bayram namazından önce verilmiş olması daha çok sevaptır. Şafii’de Ramazandan önce verilmez. Bayramdan sonraya da bırakılmaz. Hastalık gibi herhangi bir özürden dolayı oruç tutamayan kimsenin de, zenginse fitre vermesi gerekir.

Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlâda, toruna, hanıma ve kâfire fitre verilmez. Fakir olmak şartıyla geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa fitre verilir. Hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya fitre vermek daha çok sevap olur. İmameyne göre, borçlu ve fakir kimseye, hanımı fitre verebilir. [Mevkufat]

Fıt­ra ola­rak; 1750 gr buğ­day ve­ya buğ­day unu, 3,5 kilo ar­pa, hur­ma ve­ya ku­ru üzüm ve­ri­lir. Bun­la­rın kıy­me­ti ka­dar al­tın veya gümüş ve­ri­le­bi­lir.