İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı, parası bulunan Müslümanın fıtra vermesi vacip olur. Fıtra, zekât alması, haram olur. Fıtra nisabına katılacak malın ticaret için olması şart olmadığı gibi, elinde bir yıl kalmış olması da gerekmez. Nisaba malik değilse fıtra vermesi vacip olmaz, fakat vermesi iyidir.

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

“Ramazan orucu, gökle yer arasında durur. Sadaka-i fıtr verilince yükselir.”

[Ebu Hafs]

“Sadaka-i fıtr, oruçlunun, uygunsuz sözlerinden hâsıl olan günahları temizler.”

[Beyheki]

“Sadaka-i fıtr, zenginlerinize bir tezkiyedir. Fakirleriniz de verirse, Allahü teâlâ onlara daha çoğunu verir.” [Ebu Davud] Tezkiye, temize çıkarma, temizleme demektir.

“Sadaka-i fıtrı, küçük büyük, zengin fakir herkesin vermesi gerekir.”

[Ebu Davud]

Diğer üç mezhepte, bir günlük yiyeceği olanın fıtra vermesi farzdır.

Dinen zengin olmayan herkes, fıtra, zekât alabilir. Sadaka-i fıtr, Ramazan-ı şerîfte verilir. Ramazandan önce ve bayramdan sonra da vermek caizse de, bayram namazından önce verilmiş olması daha çok sevaptır. Şafii’de Ramazandan önce verilmez. Bayramdan sonraya da bırakılmaz. Hastalık gibi herhangi bir özürden dolayı oruç tutamayan kimsenin de, zenginse fıtra vermesi gerekir.

Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlâda, toruna, hanıma ve kâfire fıtra verilmez. Fakir olmak şartıyla geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa fıtra verilir. Hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya fıtra vermek daha çok sevap olur. İmameyne göre, borçlu ve fakir kimseye, hanımı fıtra verebilir. [Mevkufat]

Fıtra olarak; 1750 gr buğday veya buğday unu, 3,5 kilo arpa, hurma veya kuru üzüm verilir. Bunların kıymeti kadar altın veya gümüş de verilebilir.