Kimyagerler Derneği Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, “Toplum hayatını tehlikeye atan bu tür durumların devlet tarafından hazırlanacak gerekli yasa ve mevzuatlarla önlenmesi gerekir” denildi. Açıklamada ayrıca, bugün patlayıcı yapımında kullanılacak malzemeleri, bu ürünleri satan firmaların neredeyse tamamından ayrı ayrı satın alıp, küçük bir kap ve deney düzeneğiyle patlayıcı haline getirmek ya da uyuşturucu imal etmenin mümkün olduğu belirtilerek şöyle denildi:
“Kimyagerler Derneği olarak, ülkemizde herhangi bir silah, uyuşturucu, zehir veya patlayıcı imalatında kullanılabilecek madde ve malzemelerin uzman olmayan ve kimyayla ilişkili bir kurum/firmada çalışmayan kişilerce kolayca temin edilmemesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiği görüşündeyiz.”
İki farklı kimyasal madde birbiriyle muamele edildiğinde, ayırma  teknikleriyle ayrılabilecek  bir karışım oluşabileceği gibi, maddelerin  reaktif özelliklerine bağlı olarak, bazen doğrudan, bazen de ısı, ışık, katalizör gibi  bir dış etkiyle  özellikleri tamamen farklı yeni ürün veya ürünler  de meydana gelebileceği belirtildi.
Kimyagerler Derneği Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, günlük hayatımızda kullandığımız on binlerce kimyasal maddenin  bu tür kimyasal reaksiyonlarla elde edilebileceği belirtilerek şöyle denildi:
“Ancak, kimyasal reaksiyonlarda her zaman yararlı madde oluşmaz; zararsız veya kısmen zararlı iki madde   çok zararlı bir maddeye de dönüşebilir. Kötü amaçlı kişiler bu tür kimyasal reaksiyonları, başta terör olmak üzere her türlü gayrimeşru  amaç için kullanmaktan sakınmamaktadır.”
Bazı batı ülkelerinde herhangi bir profesyonel kimyacının bile araştırma amacıyla da olsa  istediği yerden, istediği şekilde, istediği kimyasalı temin edemeyeceği belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Bu ülkelerde kimyasal satışları ilgili kişiye ancak,  enstitü, şirket, üniversite üzerinden bir hesap açılmak kaydıyla yapılmaktadır. Ülkemizde, stratejik bazı kimyasallar ve izotopça zenginleştirilmiş maddelerin kontrolü  hariç, diğer kimyasalları merkezi olarak takip edecek bir  kontrol mekanizması bulunmamaktadır. Bu bakımdan, devletimizin terör ve uyuşturucu ile hayati değerde mücadele yürüttüğü ülkemizde;  silah, uyuşturucu, zehir veya patlayıcı yapımında kullanılma ihtimali bulunan kimyasal madde ve malzemelerin dolaşımı ve kullanımında bir kayıt sisteminin getirilmesi ve bunların disiplin  altına alınmasında yüksek kamu yararı olduğunu düşünmekteyiz.”
Kimyagerler Derneği Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, bugün bu sorunun en yaygın karşılaşılan ve can yakan yönünün el yapımı patlayıcılar (EYP) olduğu belirtilerek şöyle denildi:
“Devletimizin çeşitli kurumlarının yazılı raporları dikkate alınmış ve nihayet gübre satışı ve transferine denetim getirilmiştir. Ancak, kimyasal satıcısı lisanslarının yeniden gözden geçirilmesi ve lisanssız kişi ve kuruluşlara kimyasal satışının gerçekleştirilmemesi çok önemlidir. Gübre dahil her türlü kimyasal satışı için, son kullanıcı ve güzergah takibi yapılması amacıyla Elektronik Kimyasal Takip Sistemi acilen devreye alınmalı ve kullanıcı veri tabanı doğru bir şekilde oluşturulmalıdır. Kimyagerler Derneği olarak bu uygulamanın, ülkemizin kamu güvenliği ve düzeni için hayati öneme haiz olduğu görüşündeyiz.”