Eğitim-Bir-Sen Adapazarı İlçe Temsilcisi İsmail Hanlı, çalışma hayatında liyakate önem verilmesi gerektiğini belirterek, “Toplumumuzun neredeyse tamamını oluşturan İslam inancının doğrudan bireye yönelen emirlerinden biri ‘Emaneti, ehline veriniz’ ayetidir. Bu emrin içeriğindeki iki kavram, ‘emanet ve ehliyet’ son derece önemlidir” dedi.

Türkiye’nin sendikal tarihinin olumsuz örneklerle dolu olduğunu kaydeden Hanlı, şöyle devam etti: “Esnafın camı, kaldırımın taşı, milletin arabasıyla sorunu olan yaklaşımların bizim kitabımızda yeri olmadı, olamaz. Sendikacılığı köhne zihniyetin sopası olarak görenlere inat insan onurunu merkeze alarak bu alana yeni bir soluk getirdik, sendikacılığı kavga zemininden çıkararak hizmet zeminine taşıdık. Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan, vesayet odaklarıyla mücadele eden ve milletin değerleriyle özdeşleşen bir sendikanın temelini atmış, ‘Hangi düşüncede olursa olsun, hangi fikir kampı içerisinde yer alırsa alsın, herkesin insan olarak kabul görmesi, kimsenin inancından dolayı horlanmaması lazım. İsterse benim inancımın tam zıddı olsun. Ben ona da hakk-ı hayat tanınmasının kavgacısıyım’ diyerek sendikal anlayışını ortaya koymuş, bu doğrultuda hak ve özgürlük mücadelesini yürütmüştür. Bizler de bu anlayışla sendikal çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Daha iyi bir eğitim için çalışmalar yaptıklarını, eğitim çalışanlarının sorunlarından arınmış bir şekilde işlerinin başına gitmeleri için çaba harcadıklarını dile getiren Hanlı, “Genel merkezimiz ve şube yönetimimizle birlikte dikkat çektiğimiz sorunlara zamanında ve kabul oranı yüksek çözümler üretilseydi, beklentileri karşılayan adımlar atılsaydı, yanlış uygulamalarda ısrar edilmeseydi, bugün birçok sorunu konuşmuyor olacaktık. Yıllardır ‘öğretmene saygı’ dedik, eğitimin aktörü olan ‘öğretmenleri figürana dönüştüren uygulamalardan vazgeçin’ dedik. Yetkililer ısrarla duymazdan geldi. Bildiğini okumaya devam etti. Gelinen nokta oldukça düşündürücüdür. Şiddet aldı başını gidiyor, eğitim çalışanları sık sık şiddete maruz kalıyor, bazısı ölümle sonuçlanıyor. Son olarak İzmir Ödemiş’te Okul Müdürümüz Ayhan Kökmen öğrencisi tarafından silahlı saldırıya uğradı ve hayatını kaybetti. Bu olayın son olmasını temenni ediyorum. Ayhan öğretmenimizin öldürülmesi aslında bir sonuçtur. Bu sonucun sebepleri, Millî Eğitim Bakanlığı’nın yanlış politikaları ve hatalı icraatıdır. Siz öğretmene performans getirirseniz, mülakatla öğretmen alarak insanları kutuplaştırırsanız, öğretmenin özlük haklarını 4/B ile ortadan kaldırmaya çalışırsanız, her 4 yılda bir eğitim çalışanlarına sınav yapmaya kalkışırsanız, eğitimcinin itibarını ayaklar altına aldırtırsanız işte sonuç bu olur” ifadelerini kullandı.