Dün Türkiye’nin gündemi “deprem” oldu. Ege Denizi, İzmir Karaburun açıklarında meydana gelen “deprem” Sakarya’da da hissedildi.
Kimine göre “6,2” kimine göre de “6,3” büyüklüğünde meydana gelen deprem yaklaşık 20 saniye kadar sürdü.
Meydana gelen “deprem” İzmir, İstanbul, Çanakkale ve Bursa’nın yanı sıra Sakarya ile birlikte çevre illerde hafif de olsa hissedildi…
Yapılan açıklamalara bakarsak çok şükür başta İzmir olmak üzere “depremin” hissedildiği bölgelerde can kaybı yok.
Ancak gelen bilgilere bakılırsa İzmir’de bazı binalarda ufak tefek hasarların meydana geldiği ifade ediliyor.
Doğrusu “depremin” büyüklüğüne bakarsak özellikle İzmir’in ciddi bir sarsıntı atlattığını söyleyebiliriz…
Maalesef “depremlerden” kaçış yok. Özellikle “deprem kuşağı” gibi bir bölgede bulunan ülkemiz açısından kaçış yolu hiç yok.
Üstelik “bir defa oldu, bir daha olmaz” deme şansımız da yok. Tam tersi “yarın yine deprem olacak” ve nasıl bir “yıkımla” karşılaşacağımız belli değil.
Öyleyse yapılması gereken öncelikle oturduğumuz binaları “depreme” dayanıklı ve sağlam olarak inşa etmek olmalıdır…
Peki, bunun için gerekli önlemleri alıyor muyuz? Yüzde yüz olmasa da özellikle “17 Ağustos Depremi” sonrasında binalar konusunda ciddi bir mesafe kat edildi.
En azından “17 Ağustos Depremi” sonrası yapılan binalar, çıkarılan “yönetmelik” sayesinde daha sağlam hale getirildi.
Bugün binalar eskiye nazaran çok daha sağlam olsa da çok katlı binaların “mantar” gibi çoğalması yine de insanı tedirgin etmeye yetiyor…
Bu da bize “depremler” konusunu kafasına takıp iyi kötü bir ders çıkartan toplum olmadığımızı açıkça ortaya koyuyor.
Her alanda olduğu gibi “depremler” konusunda da adeta “günü birlik” yaşıyoruz. Başımıza geldiğinde “depremin” farkına varıyoruz.
Ne kadar ağır bedel ödersek ödeyelim çok geçmeden bütün yaşananları, acıları unutuyoruz. Geride sadece “unutmayacağız, unutturmayacağız” diye bir slogan kalıyor…
Evet, dün Ege Denizi İzmir Karaburun açıklarında “6,2” büyüklüğünde bir “deprem” meydana geldi.
Çok şükür ki bu kadar büyük ölçekte meydana gelen bir “depremi” gerçekten ucuz atlattık ama korkusu bile yetti.
Nitekim Sakarya’dan hissettiğimiz kadarıyla “yüreğimiz ağzımıza geldi.” İzmirlilere geçmiş olsun…