Zira bugüne kadar giden valilerin ardından hep hüzünlü bir uğurlama yapıldı. Hatta kimilerinin ardından gözyaşı bile dökenlerin olduğunu gördüm.

Dökülen bu gözyaşları “timsah mıydı” yoksa “yürekten miydi” bilemiyorum ama sonuçta yenisi gelince eskiler çabucak unutuldu.

Emin olun yarın Sayın Hüseyin Avni Coş Sakarya’ya gelip o koltuğa oturduğunda, yaşla dolan o gözlerin içi birden gülmeye başlayacak.

Çok değil, bir veya bilemedin iki hafta sonra da Sayın Mustafa Büyük unutulup gidecek. Zaten bu hep böyle olmuştur…

Yanlış anlaşılmasın, benim bugüne kadar ne gelen valilerle nede gidenleriyle hiçbir sorunum olmadı.

Bir tek Sayın “Nuri Tilki” yani sonradan aldığı soyadıyla “Okutan” ile sorun yaşadım. O da yaptığım haber ve yorumlardan kaynaklandı.

Kendisi medyatik bir vali olduğundan en ufak bir eleştiriye tahammül edemezdi. Kendi hakkında hep olumlu haberler yapılsın isterdi.

Bizde bu konuda kendisiyle ters düşünce yıldızımız barışmadı. Hatta Kanal 54’te Nuri Okutan hakkındaki bir eleştirim “youtube’de” izlenme rekoru kırmıştı…

Evet, Sayın Mustafa Büyük artık Sakarya’da misafir. Bu yüzden de arkasından duygusal konuşmalar ve iltifatlar yapılması doğaldır.

Olması gereken de bu. İyi kötü bu şehre hizmet etmiş bir ismin arkasından “lanet” okuyacak bir millet değiliz.

Elbette kendisini her zaman “hayırla” anacağız. Sadece Mustafa Büyük’ü değil bütün valileri “hayırla” anıyoruz.

Dolayısıyla, Mustafa Büyük’ün veda yemeğinde yapılan konuşmalar, bana bir önceki valilerin uğurlamasını hatırlattı.

Hepsini de tamda orada yapılan konuşmalarla uğurlamıştık. Hepside çok “duygusal” ve “seni asla unutmayacağız” cümleleri ile bitmişti…

Büyük bir ihtimalle yeni Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş bir iki gün içinde ilimize gelir. Muhtemelen de hafta başından itibaren makamına oturur.

Daha ilk günden itibaren de ziyaret etme yarışı başlar. Sakarya Valiliği Makamı çiçek bahçesine döner.

Her ziyarete giden bağlılığını bildirir. Ardından da Adana’da ne kadar başarılı işler yaptığından falan bahsedilip “iltifatlar” düzülür…

Bütün bunları neden yazdım diye aklınıza bir soru takılabilir. Aslında belli bir amacım falan yok. Zira Sakarya için bu “valiler kararnamesi” ne ilk olacak nede son.

Sanki geçen akşamki Mustafa Büyük’ün veda yemeğinde ki konuşmalar bana biraz fazla “ironi” gibi geldi de o yüzden böyle bir yazı yazma gereği duydum.

Neticede “valiler kararnamesiyle” ortaya çıkan bu durumu “güle güle Sayın Büyük, hoş geldin Sayın Coş” şeklinde özetlemek mümkün. Hep böyle olmuyor mu…?