Yaklaşık bir haftadır Soma felaketinin ardından yaşanan olayları köşemize taşıyıp olaya kendi penceremizden bakmaya çalışıyoruz.

Güya bugün artık Sakarya’nın gündemine gelecektim ama olmadı. Şu Özdil’in “müstahak” açıklaması ve aynı beyne sahip olanlara bir laf daha etmeden duramadım…

Geçen yıl Mayıs ayı sonlarında bu ülkede eften, püften sebeple organize bir biçimde sokak hareketleri başladı.

Güya çevreciyim diye ortalığa çıkanlar, ortalığı yaktı yıktı. Binlerce kamu aracı ve onlarca kamu binası talan edildi.

Bu arada sivillerde nasibini aldı. Olayların çıktığı yerde birçok esnafın işyerleri yağmalanıp mağdur oldu…

Tabi olayları bastırma sırasında polisin zaman, zaman sert uygulamaları hiç istemediğimiz sonuçları doğurdu.

Olaylar sırasında aralarında güvenlik görevlilerinin de bulunduğu binlerce vatandaş çeşitli yerlerinden yaralanarak hastaneye kaldırıldı.

En acısı da çıkan olaylara maalesef 8’i sivil 2’si de güvenlik görevlisi olmak üzere toplam 10 vatandaşımız hayatını kaybetti…

Doğrusunu söylemek gerekirse gezi olayları sırasında sokağa çıkıp “vandallık” yapan grupları hiç haklı bulmadım.

O tarihte yazdığım yazılarımda da bu “vandalları” sürekli eleştirdim. Yapılan işin doğru olmadığını ifade ettim.

Bugün olduğu gibi gezi eylemleri sırasında “sosyal medya” üzerinden yapılan yalan, yanlış iftiralara da asla pirim vermedim.

Her şeye rağmen gezi olayları sırasında yaralanan 8 bin 163 kişi ve hayatını kaybeden 10 insan için dönüp asla “iyi oldu” demedim…

Neticede fikirleri, yaşam tarzları, siyasi görüşleri bizden farklı olsa bile onlar da herkes gibi bu ülkenin insanı.

Olaylara katılanlar benim fikrimde olmayabilir. Benim dünya görüşüm ve siyaset anlayışım onlara “ters” gelebilir. Hatta beni sevmeyebilirler de.

Neticede kimsenin benim gibi düşünmek ve beni sevmek gibi bir zorunluluğu yok. Bunu beklemek de haddimiz değil.

Ancak benim fikrime, siyasi görüşüme herkesten saygı göstermesini beklerim. Bu benim en tabi insanlık hakkımdır…

Beni eleştirirsin, anlarım. Fikirlerimi beğenmezsin saygı duyarım. Ama sırf farklı bir siyasi görüşten diye şu veya bu şekilde, ölenlerin arkasından sevinmek niye?

Bu kadar “vicdansızlık” insafsızlık, ahlaksızlık olur mu? İçinizde zerre kadar “acımak” duygusu kalmadı mı? Siz nesiniz Allah aşkına?

Sizi bilmem ama benim için “gezi olaylarında ölenlere müstahak demek” ile Soma’da hayatını kaybeden madencilere “müstahak” diyen zihniyet arasında fark yok…