Cumhuriyet Halk Partisi Sapanca İlçe Örgütü tarafından ikincisi düzenlenen danışma kurulu toplantısı gerçekleştirildi.

Sapanca Halk Eğitim Merkezi’nde yapılan toplantıya Cumhuriyet Halk Partisi Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, İl Başkanı Ecevit Keleş, İlçe Başkanı Turan Fortacı, il ve ilçe yönetim kurulu ve üyeler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan İlçe Danışma Kurulu Toplantısı, faaliyet raporlarının okumasıyla devam etti. CHP Sapanca İlçe Başkanı Turan Fortacı’nın toplantıyı başlatmasıyla birlikte söz almak isteyen üyeler düşüncelerini aktardı.

ÇALIŞMALARIMIZ HIZ KESMEDEN DEVAM EDECEK

Düşüncelerini aktaran üyelerin ardından konuşmasını yapan İl Başkanı Ecevit Keleş,“Parti üyelerinin düşüncelerini belirtmesinin ardından konuşan İl Başkanı Ecevit Keleş,” Ailemdeyim ve gurur duyuyorum. Ne mutlu size; Türkiye’nin en başarılı milletvekillerinden biri Sapanca’dan, 81 ilin en başarılı il başkanlarından biri Sapanca’dan. Sakarya’da Cumhuriyet Halk Partisi çok iyi ivme kazanmıştır. Bunu gittiğiniz Taraklı’dan Kocaali’ye kadar her tarafta görebilirsiniz. Bizdeki bir sıkıntı dedikodu mekanizmasıdır. Birileri bu dedikodu mekanizmasına giriyor ve bir türlü çıkamıyor. 29 Nisan itibariyle görevi devraldık. O günden bu güne kadar sadece iki gün rahatsız olduğum için partiyle ilgili çalışma yapmadık. Her gün sokaklardayız her gün insanlarla beraberiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin çok çalışmaya ihtiyacı var. Her zaman söylediğim gibi ‘çalışmak özgürlüktür’. Tüm köylerimize, mahallelerimize, vatandaşlarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza, işçilerimize el uzatmamız lazım. Siyaset, insan ilişkileri sanatıdır. Sizlere siyaset öğretecek değilim ama bir kardeşiniz olarak hayatta öğrendiğim şeylerin başında; insanları sevmek, insanlarla sürekli diyalog halinde kalmak, sürekli fikirlerini almak ve ona göre siyaset üretmek gereklidir” dedi.

SAKARYA AYDINLIK BİR İLDİR

Keleş, “Sakarya muhafazakar Sakarya diye lanse edildi. Aslında Sakarya aydınlık bir Sakarya. Sakarya, Marmara’da Avrupa’nın merkezlerinden bir tanesi, 72 milletin yaşadığı, 13 dilin konuşulduğu, kültürlerin beraber yaşandığı, sosyal demokrat yapı olarak en uygun illerimizden biridir. Sakarya, önümüzdeki seçimlerde başarıyı sağlayacaktır. Bunu inancımla söylüyorum. Sakarya’nın her sorunun masaya yatırmaya çalışıyoruz, iki defa düzenlenmiş olan, Sakarya’nın sorunlarının tartışıldığı sempozyumlar düzenlendik. Türkiye’nin 81 ilinde alınmayan önseçim kararı aldık. Bu önseçim kararımızla üye bazında seçilecek adaylarımızla başarımız kaçınılmazdır. Önemli olan adayımızın etrafında toplanabilmek ve yerel seçimlerde başarıyı sağlamaktır. Bundan sonra tüm Cumhuriyet Halk Partililer kenetlenecektir” dedi.

DÜNYA, TÜRKİYE VE ORTADOĞU TABLOSU

Dünyadaki genel sistemin, Türkiye’nin konudaki konumu ve Ortadoğu’nun son durumuyla ilgili konuşan Engin Özkoç, “Kapitalizm denilen şey, en geç 30 yılda bir buhran yaşamak zorundadır. Başka çaresi yoktur. 30 yıl geçer dünya savaşı çıkar. Sınır kavgaları, insan hakları, Arap Baharı onları bırakın. Bunlar değil.  Kapitalizm ve emperyalizmin kana ihtiyaç duyduğu dönemler vardır. Bu dönemlerin nedeni şöyle açıklanabilir; bir şirket her yıl yüzde 10 kar elde ederek büyüyemiyorsa, o şirket olduğu yerde duruyordur, geriye gidiyordur, üç yıl içinde iflas bayrağını çekecektir. İflas bayrağı dört beş yılı buluyorsa öz kaynaklarını harcıyordur, kâr elde etmediği halde varlıklarını satıyordur. Eğer kapitalizmin buhranı sürüyorsa beş yıl, bu öz kaynaklarının yok olması emperyalizmi delirtir. Bunun için neye ihtiyacı vardır; yeniden ekonomi inşasına, silah satımına, teröre, savaşa, ülkelerin var ettiği kaynaklara ihtiyacı vardır ki, tekrar satabilsin, tekrar zenginleşebilsin ve tekrar büyüyebilsin. Birinci ve İkinci Dünya savaşları, bundan dolayı çıkmıştır. Üçüncü Dünya Savaşı’nın çıkamayış nedeni, emperyalizmi besleyen kaynaklar da nükleer silahlar da yok olur korkusuyladır. O zaman emperyalizm, mücadele alanını değiştirmiş, sanal bir düşman yaratmıştır. Bakın, El Kaide’lerle İslam dünyasını işaret etmiştir. İslam dünyasında hiç gözükmeyen, ne dirisi ne ölüsü görünen, kendi ülkeleri bu kadar korunuyorken oraya uçaklı saldırı yapan, ondan sonra da Amerika Birleşik Devletleri’nin İslam dünyasında yani Ortadoğu’da istediği savaşı açabileceği bir cephenin önün açan sanal bir düşman yaratmıştır. Şimdi o sanal düşman sayesinde Amerika dünyanın en büyük yalanını söyleyerek Irak’ta nükleer silah var diye Irak’a girmiştir,  bir buçuk milyon Müslüman kardeşimizi, kadın, erkek, çoluk çocuk demeden öldürmüştür, tecavüz etmiştir, çırılçıplak soyup üst üste koyarak köpeğe pisletip fotoğraflarını dünyaya dağıtmıştır. Şimdi Amerika, insan haklarında iyi olacak, Türkiye olmayacak. Amerika diktatör olmayacak, Türkiye’deki generaller diktatör olacak. Amerika, insan haklarına saygı duyan bir ülke olacak, Türkiye olmayacak” diye konuştu.

Gelişen süreç içerisinde yaşananları aktaran Özkoç, “Daha sonra şunu yapılanlar şöyle olmamıştır; Mısır’da oturanlar şu bilgisayarın başına geçelim de bir chatleşelim, yetti artık bu mübarekten çektiğimiz deyip bir İslam hareketi başlatmamışlardır. Libya’dakiler de ya şu Mısır’dakiler ne güzel yaptı biz de mi başlasak acaba deyip onlar da chatleşmemiştir. Amerika Birleşik Devleti düğmeye basmıştır ve orada iç savaş yaratmıştır. Türkiye’de ABD’nin eli kanlı, yüreği kararmış bu projesinin ortağı olan tek bir hükümet ve muhatap vardır adı AKP’dir, başında da Recep Tayyip Erdoğan vardır. Ölen insanların hepsinin üzerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın eli vardır. Hepsinin üzerinde AKP hükümetinin eli vardır. Hâlâ daha Suriye’de ölmekte olan Müslümanların, ben bu projenin eş başkanıyım diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın eli vardır. Bu Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’de, Amerika Birleşik Devletleri’yle masaya oturduğunda bir pazarlık yapmıştır. Demiştir ki, biz yıllardan beri Türkiye’de bir İslam devleti kurmak istiyorduk, siz bizimle ilgili bizim önümüzü açacaksınız, biz ne istersiniz onu yapacağız, size de bunun karşılığında Ortadoğu’da İslam’a karşı ne kadar pay isterseniz onu sağlayacağız demiştir. Amerika Birleşik Devleti onun önünü açmıştır, o da ABD’nin taşeronluğunun görevini yaparak onun önünü açmıştır.“diye konuştu.

Konuşmasında parti içi çalışmalara ve partiler arası adaylık süreçlerini değerlendiren Özkoç, “Önseçim kararı alındı. AKP önseçim yapıyor mu, hayır yapmıyor. Ne yapıyor biliyor musunuz; temayül yoklaması yapıyor. Yani bu ülkede uygulanabilecek en aşağılayıcı, en demokratik olmayan yöntemi uyguluyor. Bütün milletvekilleri bütün adaylar koşuşturuyorlar ondan sonra kapalı spor salonuna geliyorlar, orada ilk ona girenleri seçiyorlar, ilk ona girenler de doğru AKP genel merkezine gidiyorlar görüşüyorlar. İlk onda olanların hiçbir tanesi AKP sıralamasında olmuyor ama hiç kimsenin sesi çıkmıyor. Bizde olsa Allah muhafaza. Bizde olsa biz mahvoluruz. Şimdi düşünün, çıt çıkıyor mu AKP’de, çıkmıyor. Arkadaşlar, AKP kendi koyduğu hedefe odaklanmış biz de birbirimize odaklanmışız. AKP, nasıl iktidarda kalırım ve Türkiye’de ne kadar aydın, ileri gelmiş, demokrat insan varsa cezaevlerine gönderirim, onları yok ederim diye hedefe kilitlenmiş, birbirimizi yok etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Benim il başkanıyla sorunum olamaz mı, olur. Problem yaşamamış mıyımdır, yaşamışımdır. Peki ben sadece il başkanıyla mı problem yaşarım, ben kendi kız kardeşimle dahi problem yaşarım. Kendi ailemle de problem yaşadım. İnsanoğlu birbiriyle problem yaşar, insanoğlunun birbirini kırdığı, üzdüğü dönemler olur ama birbirine düşman olmaz, kin gütmez, bunu birbirini yok etmek için kullanmaz. İnsanı insan yapan vasıf, o duygusunu bastırarak ben bu insanlarla beraber nasıl kucaklaşırım nasıl beraber olurum da hedefe kitlenirim duygusunu besler. Bunu yaparsak başarılı olabiliriz. Eğer siz Türkiye’de Cumhuriyet Rejimi kalkmaz diyorsanız, Sakarya Milletvekili olarak söylüyorum, Cumhuriyet rejimi kalkar. Eğer siz Türkiye, bölgesel olarak kamplara ayrılmaz hatta buradan bir parça kopup da başka bir ülke olmaz diyorsanız, ben size söylüyorum; Türkiye bölgelere ayrılır ve Türkiye kopar başka  bir ülke olur. Eğer siz Türkiye’den Anayasa’daki ilk dört madde değişmez diyorsanız, değişir. Türkiye’ye başkanlık sistemi gelmez diyorsanız, başkanlık sistemi şu anda Anayasa Komisyonu’nda görüşülüyor. Eyalet sistemi gelmez diyorsanız, gelir. Hiç merak etmeyin bütün şehir bunun altyapısıdır. Orada otururken kalktılar kürsüden açık açık söylediler; Türkiye’nin 25 eyalete bölünmesini istiyoruz dediler. 25 eyalette, eyaletlerin valilerinin ve emniyet müdürlerinin kendilerini seçmesini istiyoruz dediler. Bu 25 eyalet içerisinde kendi özerk güvenliğimizi kendimize seçip, meclise kimi göndereceğimizi kendimiz karar vereceğiz dediler. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşuldu, kimseden çıt çıkmadı. Peki bu uygulandı mı, 25 değil 29 eyalete bölünüyoruz. Bölgesel özerkliği elde eden bölgemiz, biz artık kendi özgürlüğümüzü istiyoruz diye Türkiye’den ayrılmak isteyecek mi, isteyecek. Önlerinde tek bir engel vardır, Cumhuriyet Halk Partisi” diye konuştu.

 SAPANCA SEÇİMLERE HAZIR

Milletvekili Engin Özkoç’un ardından kapanış konuşmasını yapan Sapanca İlçe Örgütü Başkanı Turan Fortacı, “İlçe örgütümüz, bundan sonrada halkımızla beraber bir dizi etkinlik düzenleyecektir. Çeşitli konularda da konferanslar düzenleyeceğiz. Yerel seçimlere 16 ay gibi bir zaman var. Yerel seçimlerle ilgili çalışmalarımızı önümüzdeki günlerde yaptığımız program dahilinde gerçekleştireceğiz. Birlik, beraberlik içerisinde adımlarımızla başarıyı sağlayacağız. Önseçimle parti içi demokrasimiz de yükselecektir, üyelerle birlikte adayların belirlenmesi bizleri başarıya götürecektir” dedi.