Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 81 ilin valileriyle yaptığı toplantıda çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Başbakan’ın özellikle “devletin demir yumruğunu temsil eden valilik döneminin artık geride kaldı” sözü önemli mesajlar içerdi.

Hele “protokol valiliği yapmayacağız” şeklindeki ifadeleri bence Başbakan’ın en dikkat çeken konuşması oldu…

Bu noktada Başbakan’a hak vermemek elde değil. Hatta bu konuda biraz da geç kalındı bile diyebilirim.

Zira Cumhuriyetin ilk yıllarından buyana öyle bir vali portresi çizildi ki sanki onlar insan değil “Yunan Mitoloji Tanrılarından” biri gibiydi.

Hele bizim çocukluğumuz ve gençlik yıllarımızda vali dendi mi astığı astık kestiği kestik biri akla geliyordu…

Hiç unutmam bir 23 Nisan günü okulumuzu temsilen beni Sakarya Valiliği’ne gidecek öğrenci olarak seçmişlerdi.

Abartısız bir hafta beni, valinin karşısına nasıl çıkılır, davranışlarım nasıl olmalı, hangi sözcükleri kullanmam gerek diye eğitmişlerdi.

Bir hata yaparsan vali seni şöyle cezalandırır böyle “kulağını çeker” diye iyiden iyiye tembih etmişlerdi.

Tabi neticede biz de çocuğuz. İlk defa vali göreceğiz diye günler öncesinden “nasıl biri” diye kafamızda kurup durduk.

Neticede 23 Nisan sabahı “iki dirhem bir çekirdek” Sakarya Valiliği’ne gittik. Karşıma da o zamanın Sakarya Valisi “Mustafa Uygur” çıktı.

Baktım, herkes gibi bir “âdemoğlu” var karşımda. Hiç de öyle anlattıkları gibi biri değil. Etten kemikten yapılmış bir insan…

Gerçekten de o dönemlerde valileri sadece resmi bayramlarda üstü açık bir askeri aracın üzerinde vatandaşı selamlarken görürdük.

Ta ki bir sonraki resmi bayrama kadar makam koltuklarında öylece oturur sadece önlerine gelen yazışmalara imza atarlardı.

Gerçi son zamanlarda bu anlayış genelde ortadan kayboldu. Şimdilerde daha ziyade icracı valiler görmeye başladık.

Ancak bu yeterli değil. Zaten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bunun yeterli olmadığını son toplantıda 81 ilin valisine anlattı…

Bu açıklamadan da anlaşıldığı üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan artık protokolden protokole vatandaşın içine çıkan vali istemiyor.

Suratı asık, kaşlar çatık, insanlara tepeden bakan valiler yerine, güleç yüzlü, şakacı ve en önemlisi alçak gönüllü valiler istiyor.

Tabi bunu yapmak mevcut valilerle nasıl olur bilmem. Yetişme tarzı, aldıkları eğitim ve yaşları itibariyle hayli zorlanacaklar gibi gözüküyor.

Ama her şeyden önce “benim valim” alçak gönüllü olsun isterim. Sadece valiler değil belediye başkanları ve devlet memurları da dâhil. İnşallah o günleri de görürüz…