Milli İrade STK’larından Gazze’ye destek

MTTB Sakarya ilçelerde de teşkilatlanıyor

Adapazarı AKM önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını Milli İrade STK’ları adına Gazanfer Üvez okudu.
Üvez, “Sakarya’da yaşayan ve Sakarya’nın birikimini yansıtan Sivil Toplum Kuruluşları olarak bizler bu ülkenin değerlerine ve varlığına yönelik olarak tehditler oluşmasın, halkımızın maneviyatı her daim güçlü ve diri olsun, aramızda çürük karakterliler barınamasın, insanımızın özellikle dini duyguları kullanılarak suiistimal edilmesin istiyoruz.
Bunun için Sakarya’da faaliyet göstermekte olan sendikalar, vakıflar, dernekler, gençlik ve eğitim çalışmaları yürüten, Yardım faaliyetleri yapan Sivil Toplum Kuruluşları olarak bizler 15 Temmuz sonrası birlikte yaşadığımız şehre ve ülkemize nasıl katkıda bulunabiliriz arayışı ile Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları olarak bir araya gelerek, İslam’a ve insana hizmet şuurunda, çevremizde yaşanan sosyal, ekonomik ve siyasal sorunlara karşı duyarlı, yerel, ulusal ve küresel düzeyde zulüm ve haksızlıkların karşısında, hak ve adaletin hâkim kılınması için işbirliği içerisinde mücadele etmekteyiz” dedi.

Ardından “Kudüs davamız ve Siyonizm” başlığında topluluk adına açıklamalarda bulunan Derda Kırat da, “Örgütlü kötülük olarak Filistin topraklarını işgal etmiş bulunan İsrail özellikle Ecdadımız Osmanlı İmparatorluğunun bölgeden çekilmesinden sonra her fırsatta Filistin halkına ve bölgede bulunan İslam’ın şiarlarına karşı zulümler işlemekte, terörist faaliyetlerde bulunmaktadır. Terör üreterek varlığını sürdüren İsrail, 1917 yılında Filistin ve Suriye Cephesinde Osmanlı ordusunun karargâhlarının yerlerini, geçiş güzergâhlarını, askeri gizli bilgilerini toplayarak İngiliz ordusuna vererek Osmanlının 1. Dünya savaşının Filistin cephesinde yenilmesinin nedenlerinden biri olmuştur. Bu ihanetini asla unutmayacağız, unutturmayacağız. 

İşgalci İsrail; Filistinlileri kendi topraklarından ve evlerinden tedhiş yoluyla çıkartıp, gasp ettiği yere yerleşmektedir. Küresel güçler işgale ilişkin tek cümle kurmazken, katliamlara karşı meşru müdafaa hakkını kullananları terörist olarak ilan etmektedir. Bugün gelinen noktada terörist İsrail ve destekçisi devletler, işgal edilmiş topraklarda Hamas tarafından 7 Ekim’de gerçekleştirilen operasyonu terörist İsrail’in kirli geçmişini örtmek, vahşet ve soykırımın meşrulaştırıcı bahanesi olarak sunmaya çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler terörist İsrail’e karşı alınan kararların hiçbirini uygulayamıyor. Başta ABD ve bazı batılı ülkeler her defasında İsrail’i uluslararası hukuka uymaktan muaf tutmaktadırlar. 

Net bir ifadeyle İsrail bir devlet değil terör yapılanmasıdır. Terörist İsrail hastalıklı Siyonist ideolojinin taşeronudur. Terörist İsrail’in yerinden yurdundan ettiği Filistinlilerin mülklerine el koyanlar yerleşimci değil gaspçıdır, hırsızdır. Komşu ülkelerde mülteci kamplarında nesiller boyu mülteci konumunda, insanlık onuruna sığmayan şartlarda yaşamaya zorlanan Filistinliler ülkelerine ve mülklerine dönmelidir. Herkesin bilmesi gereken asıl hakikat budur.

Onlarca yıldır bir açık hava hapishanesine ve toplama kampına dönüştürülmüş olan Filistin ve özellikle de Gazze, terörist İsrail ve işbirlikçilerinin 70 gündür uyguladığı şiddet nedeniyle bir ölüm vadisine, toplu mezara dönüşmüş, etnik temizlik ve soykırım uygulanmasına maruz kalmış durumdadır. Ortadoğu’nun en temel problemi olan emperyalizmin ürünü olan terörist İsrail, batı tarafından üretilen bir sorun olan Siyonist ideolojinin devlet kılıfına gizlendiği bir örgüt ve dünya barışının önündeki en büyük engeldir.
Bilinmelidir ki, terörist İsrail var oldukça, ABD’nin desteğiyle bazı İslam ülkeleri üzerinde vesayet tesis ettikçe, ne gerçek anlamda bir İslam ümmeti, ne refah içinde bir İslam dünyası, ne de barış içinde bir dünya mümkündür.

İsrail’i durduracak somut adımların atılması için Tüm Müslüman halklar ve ülkeler harekete geçmelidir. İsrail’in uyguladığı tüm insanlık dışı faaliyetler durdurulmalı soykırım da dâhil işlediği cürümlerden dolayı cezalandırılmalıdır. Somut adımlar atılmadan geçecek her gün yüzlerce yeni masumun katledilmesi demektir. Tüm Sakarya halkını Filistin ve Gazze’de yaşananlara duyarlı olmaya, Örgütlü kötülüğün Filistin ve Gazze’de işlediği insanlık suçlarına karşı Mazlum Gazze halkının yanında yerini almaya davet ediyor ve tüm insanlığı bu duyarlılığa davet ediyoruz” dedi.