Allah kimseyi CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz’ın düşmüş olduğu duruma düşürmesin.

Daha düne kadar Musul Başkonsolosu iken 2014 yılın DEAŞ tarafından kaçırılıp kurtarıldığında hepimiz kendisine “kahraman” gözüyle baktık.

Yaşanan olayları televizyon, televizyon dolaşıp anlattığında “sıktığı palavraları” hepimiz yedik…

Ancak bugün gelinen noktada tabiri caiz ise “takke düştü ve kel göründü.” Bütün gerçek bir anda ortaya saçıldı.

Milletin gözüne baka baka; “kafama silah dayadılar, sıkacaksanız sıkın” dediği lafların palavra olduğu ortaya çıktı.

Dahası korkusundan kendini “muhasebeci Kenan” diye tanıtıp Başkonsolos olarak bir başkasını gösterdiği ortaya çıktı…

Sen devletine, milletine, askerine, dine, diyanete öyle ağzına geleni söylersen işte böyle ayağına dolanıverir.

Bir anda Öztürk Yılmaz olarak üstü örtülmüş ne kadar gerçek varsa karşına çıkar da milletin gözünde değerin bir anda sıfırlanır.

Hatta Öztürk Yılmaz olarak “yerin dibine” geçersin de bu milletin yüzüne bakacak halin kalmaz…

Doğrusu ortaya çıkan bu gerçekler karşısında hala daha milletin karşısına nasıl çıkıyorsunuz gerçekten merak ediyoruz.

Öztürk Yılmaz olarak senin yerinde biz olsak Vallahi de, Billahi de, değil “Milletin Kürsüsüne” çıkmak sokağa bile adım atamayız.

Utancımızdan “kahrolur”, kendimize tanınmadığımız, bilinmediğimiz bir ülke bulup oraya yerleşiriz…

Bundan sonra bu milletin gözünde Öztürk Yılmaz olarak sen, sadece ve sadece “Muhasebeci Kenan’sın.”

Gerçi bu “muhasebe” mesleğini yapanlar da bundan alınır mı bilemiyorum ama “muhasebeci Kenan” bu anlamda bir “istisnadır.”

Dolayısıyla muradımız, bu ülkede dürüstçe, mertçe, korkmadan, cesurca mesleğini yapan “muhasebeciler” değildir…

Netice itibariyle ne yaparsan yap, nereye saklanırsan saklan, ne kadar korkarsan kork! Eninde sonunda hepimiz ölüm denen o gerçekle yüzleşeceğiz!

Bu dünyaya kimse “kazık çakamadığına” göre önemli olan insanın “nasıl yaşadığı ve nasıl öldüğüdür.”

Zira “korkaklar her gün ölür, cesurlar ise ‘şehit’ olur.” Allah bizi “şehit” ettiklerinden eylesin. Amin…!