Daha öncesi de var ama Türkiye özellikle “15 Temmuz” sonrası devlet içine “çöreklenen” terör örgütü “FETÖ’ye” karşı tam manasıyla bir operasyon yapıyor.

Bu hain terör örgütü “FETÖ”, devletin tüm kurumlarından tek tek ayıklanıp “haşhaşiler” kamudan ihraç ediliyor.

İyi de oluyor! Devletin temeline “dinamit” koyan bu alçaklardan devletin her kademesinin temizlenmesi lazım…

Ancak devletin en tepesi “FETÖ’cülerle” mücadele ederken birileri hala daha bu “haşhaşilere” kucak açıyor.

Zira “FETÖ” ile bağı olanlar devlet kurumlarındaki görevlerinden el çektirilirken, aynı kişiler bazı kamu kurumlarında cirit atıyor.

Hem de bu kamu kurumlarında “ihale” takibi yapıyor. Bu konuda uyarılar yapılmasına rağmen nadiren bazı bürokratlar bu ikazları dikkate alıyor...

Doğrusu bazı kamu kurumlarında uzun yıllardır üst düzey bürokratlık yapanların hala daha “FETÖ’cü” bu tür adamları koruması çok manidardır.

İşin daha vahim tarafı, Sakarya'da bazı kamu binalarında kamudan ihraç edilen “FETÖ’cüler” ihale için hala teklif verip iş takibi yapıyor.

Dahası devletin temeline “dinamit” koyan bu alçaklarla kurum yöneticileri kol kola geziyor. Sorsan hepsi de vatan sevdalısı, millet sevdalısı…!

Yazık Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ” ile mücadelede gövdesini ortaya koyarken bazı bürokratlar kılını bile kıpırdatmıyor.

Sadece kılını kıpırdatmadığı gibi kendi bazı bürokratlara çamur ve iftira atarak görevlerinden uzaklaştırmakla meşgul oluyor.

Yazık! Hem de çok yazık! Devletin “FETÖ’cü” olduğunu kesin tespit edip kamudan ihraç ettiği bu “haşhaşileri” devlet kurumlarına sokmak hainliğin daniskasıdır…

Buradan “FETÖ” ile ciddi manada mücadele edenlere şunu ifade etmek istiyorum. Gelin bu tür şikâyetleri göz ardı etmeyin.

Bu tür şikâyetlerde Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakan isimleri ile gelenleri hemen koynunuza almayın.

Ne dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan; “benim ağzımdan duymadığınız sürece benim adımla size gelenlere pirim vermeyin…”

Cumhurbaşkanı Erdoğan bunları söylüyor ama Sakarya’daki bazı bürokratlar bunun tam tersini yapıyor.

Devlet “FETÖ’cü” olduğu kesinleşen isimleri bağlı bulundukları kamu kurumundan ihraç ediyor, bizim kamudaki bazı yöneticilerimiz bunları koruyor.

Öyle ya; “kamudan ihraç edilen ‘FETÖ’cünün kamu binasında işi ne?” Daha doğrusu şöyle soralım; bir kamu yöneticisi olarak sizin bu “FETÖ’cülerle” ne işiniz var…?