Sakarya Üniversiteli darbeye, darbe destekçilerine ve Türkiye’ye yönelik karalama kampanyalarına karşı çıkan akademisyenler bütün Türkiye’deki akademisyen ve eğitimcileri sorumluluk üstlenmeye ve uluslararası medyada Türkiye karşıtı yayınlara karşı çıkmaya çağırıyor.
Batı medyasının önemli bir kısmının darbe girişimi sırasında ve sonrasında yaptığı yayınlarla açık bir şekilde Türkiye’deki seçilmiş iktidara karşı ve bazen açık bazen de üstü örtülü bir şekilde darbe taraftarı yayınlar yaptığı görülüyor. Aslında Türkiye’ye karşı bu karalama kampanyalarına daha darbe öncesinde başlandığı ve bu şekilde darbenin başarılı olması durumunda kendi kamuoylarına daha kolay kabul ettirilebileceğinin planlandığı anlaşılıyor.

Yürütülen bu karalama kampanyaları ile açık ve örtülü darbe destekçiliğine dikkat çekmek isteyen Sakarya Üniversiteli akademisyenler yaklaşık 40 kişiden oluşturan bir grup kurarak İngilizce, Arapça, Almanca, Farsça, Fransızca ve Kürtçe dillerinde darbe konusunda yapılan yayınları mercek altına aldılar. Bu çerçevede, söz konusu dillerdeki yaklaşık 100 kadar gazete, dergi, haber siteleri ve düşünce kuruluşlarının yayınları günlük olarak taranıyor. Bu taramalar sonucunda açık darbe destekçiliği yaptığı tespit edilen haber ve analizler bir yandan sosyal medyada ifşa edilip onlara gerekli cevaplar yazılırken, bir yandan da ilgili çarpıtma haberlerin yayınlandığı internet sitelerinde yorumlar yazılarak okuyucuların doğru bilgilendirilmesi sağlanmaya çalışılıyor.

Sakarya Üniversitesi’nde Ortadoğu Enstitüsü, İlahiyat Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi başta olmak üzere değişik birimlerde çalışan Ortadoğu, Uluslararası İlişkiler, Siyaset Bilimi, İlahiyat, Sosyoloji, Alman Dili ve Tarih gibi alanlarından akademisyenlerin yanında yurt içinden ve dışından başka akademisyenlerin de destek verdiği bu çalışma tamamen gönüllülük esası üzerinden yürütülüyor.
Çalışmaya katılan akademisyenler, meydanlara çıkıp darbeye karşı gösterilere katılmanın çok önemli olduğunu, ancak akademisyenlerin sadece bununla yetinmemeleri gerektiğini söyleyerek bütün akademisyenleri dış medyanın bazı kesimleri tarafından Türkiye’ye karşı çok organize bir şekilde yürütülen karalama kampanyalarına karşı çıkmaya çağırıyorlar. Bu karalama kampanyaları çerçevesinde, Türkiye’de yaşanan darbe girişiminin kurgu olduğunu söyleyen, FETÖ örgütünü bu suçtan aklamaya çalışan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin bu darbeyi hak ettiğini ileri süren, olağanüstü hal ilanını despotizm olarak anlatan yayınlara karşı Türkiye akademisyenlerinin verecek bir tepkisi olması gerektiğinin altını çiziyorlar.

Akademisyenlerin, Batı medyasının demokrasi başta olmak üzere bütün değerlerine ihanet ederek yaptığı bu çarpıtma haberleri okuduğunda mutlaka öfkelendiklerini ve üzüldüklerini ifade eden “Akademi Darbeye Karşı” kampanyası katılımcıları, ancak kendi başına üzülmenin ve öfkelenmenin bir anlam ifade etmediğini, mutlaka bu yalan haberlere karşı bir şeyler yapılması gerektiğini vurguluyorlar. Söz konusu haberlerin kendi dilinde ilgili yorum sayfalarında ve sosyal medyada çarpıtılan gerçeklerin doğru bir şekilde Batı kamuoyuna aktarılmasının çok önemli olduğunu, ancak bu şekilde Türkiye’ye karşı yürütülen organize karalama kampanyasına karşı çıkılabileceğini dile getiriyorlar.

Kampanya kapsamında şimdiye kadar, yabancı medyada Türkiye hakkında çıkan binlerce gazete vb. medya organının yayınları tarandı. Bunlardaki çarpıtmalara dikkat çeken yüzlerce yorum yazıldı. Twitter başta olmak üzere sosyal medyada dış basındaki yalan haberleri eleştiren ve Türkiye’de yaşanan olayların gerçek yüzünü ortaya koyan binlerce paylaşım yapıldı. Bunların yanında, 15 Temmuz gecesi henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan CNN Türk ekranlarına çıkmamışken, Cumhurbaşkanının Almanya’dan sığınma talep ettiğine dair NBC News kaynaklı bir yalan habere karşı #ConfrontNBC etiketiyle başlatılan uluslararası kampanyaya ve darbe konusunda ikiyüzlü tavır gösterenlere dikkat çekmek için açılan @CoupHypocrisy isimli twitter hesabına aktif bir şekilde destek verildi.

Sakarya Üniversiteli darbeye, darbe destekçilerine ve Türkiye’ye yönelik karalama kampanyalarına karşı çıkan akademisyenler bütün Türkiye’deki akademisyen ve eğitimcileri sorumluluk üstlenmeye ve uluslararası medyada Türkiye karşıtı yayınlara karşı çıkmaya çağırıyor.