Obezite, diyabet, hipertansiyon ve kanser gibi bulaşıcı olmayan hastalıkların dünyada en önemli halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiği belirtilen açıklamada, "Ülkemizde yapılan bilimsel çalışmalarda tuz tüketiminin Dünya Sağlık Örgütünün tavsiye ettiği değerin yaklaşık üç katı kadar olduğu gösterilmiştir. 29 Eylül 2010 tarih ve 27714 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ‘Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı’ ve ‘Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı’ kapsamında; halk sağlığının korunması ve kronik hastalıkların oluşumunun önlenmesinde çok paydaşlı ve sektörler arası işbirliğine dayalı bir yaklaşım ile, toplumumuzda aşırı şeker ve tuz tüketiminin kademeli olarak tavsiye edilen seviyelere düşürülmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun 30 Aralık 2014 tarihinde yayımlanan Genelgesi doğrultusunda; İlimizdeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çay, kahve ve benzeri ikramlarda ve kafeterya, kantin, lokanta, çay ocağı gibi yerlerde çay şekerinin tek şeker olarak ve mümkünse hijyen açısından ambalajlı şekilde sunulması, yemekhane, lokanta ve benzeri yerlerde masalardan tuzlukların kaldırılması, yemeğine tuz ilave etmek isteyen bireyler için ayrı bir yerde mümkünse 0,5-1 gramlık kâğıt poşetler halinde bulundurulan tuzu alarak kullanmalarının sağlanması ve birey ve toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi açısından kamu kurum ve kuruluşlarımız yanında özel sektör, sivil toplum kuruluşları, dernekler ve benzeri kuruluşların da gönüllülük esası ile konu ile ilgili bilgilendirme ve farkındalık çalışmalarına fiilen katılımının sağlanması, temin ve takip edilecektir” denildi.