SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen etkinliğe, Mevlevi Üstadı Mustafa Özbağ konuşmacı olarak katıldı.. Konuşmasına Mevlana'dan "Dinle, Neyden!" diyerek başlayan Mustafa Özbağ, "Cenab-ı Allah bize iki göz, iki kol, iki ayak vermiş ama bir ağız vermiş. Demek ki dinlemek bu kadar önemli. Sufilerin dinlemesi için kulağa ihtiyaçları yok. Sufiler elleriyle, gözleriyle ve kalpleriyle de dinleyebiliyorlar" şeklinde konuştu.

“İlk önce Kur'an'ı dinleyeceğiz”

Türk-İslam sentezine dayalı tasavvuf anlayışını yaşatmak ve aktarmak amacıyla düzenlenen etkinlikte Özbağ, dinleyebilme olgusunun öneminden ve bu olgunun sadece insana has bir özellik olduğundan bahsetti. Özbağ, "Dinlemek insan olmanın bir özelliğidir, insanı insan yapan önemli bir olgudur. Siz bir hayvanı eğitebilirsiniz, yönlendirebilirsiniz ama söylediğiniz şeyi dinletemezsiniz. Hz. Mevlana, Mesnevi'sinin başında 'Dinle' derken bizleri, peygamberlerin açmış olduğu Kur'an ve sünnet yoluna davet etmiştir" dedi.

"Dinle" dendiğinde ilk önce Kur'an'ı dinlemeyi anlamamız gerektiğine dikkat çeken Özbağ, konuya ilişkin olarak şunları söyledi: "Dinle dendiğinde kastedilen şey, Allah'ı ve Hazreti Peygamberimizi dinlemektir. Allah soyut bir kavramdır ve kendisini dinleyebilmemiz için sözlerini peygamberlerin üzerinden akıtmıştır. Bunun tecelliyatı ise Kur'an-ı Kerim'dir. Kim, Allah'ın kitabı Kur'an'a ve Hazreti Peygamberimizin hadislerine sımsıkı sarılırsa doğru yoldan sapmaz. Bu yüzden 'Dinle' denildiğinde, biz ilk önce Kur'an'ı dinlememiz gerektiğini anlayacağız."

“Dinleyenler için ibret var”

Peygamberlerin bizlere ifade ettiği Allah'a ve dine iman ettiğimizi belirten Özbağ, "Peygamberler de dinlerler. Peygamberler Allah'ı, biz de peygamberleri dinleriz. Silsile bu şekildedir. Biz, peygamberlerin anlattıkları Allah'ı tanımlayabilir, onların naklettikleri Allah'a ve dine iman edebiliriz" diye konuştu. Dinlemenin ve dinleyerek itaat etmenin bir kulluk göstergesi olduğunu vurgulayan Özbağ, ibretin dinleyenler için var olduğunu ve dinlemeyenlerin sırasıyla kulaklarının, gözlerinin ve kalplerinin mühürleneceğini söyledi.

"Maharet kendisinde değil, üfleyende"

Ney hakkındaki bilgilerini katılımcılarla paylaşan Özbağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun kendisinde bir maharet yok, üfleyende var. Ney başparesiz olmaz. Olursa ney değil, kaval olur. Başpare Hz. Muhammed Mustafa'dır ve o, bu alemin sesi soluğudur."

Etkinlikte gerçekleştirilen ney dinletisi ve sema gösterisi katılımcıların büyük beğenisini topladı. Etkinliğin sonunda Mustafa Özbağ, katılımcıların sorularını yanıtladı.