1855 Bursa depremi sonrası beklenen yeni hareketlenme ihtimalinin giderek arttığını söyleyen Oğuz Gündoğdu, Marmara Denizi’nde yaşanan son depremlerde izlenen işaretlerin kendilerini şaşırttığını kaydetti.

Gündoğdu, “Bölgede son yaşanan hareketlerde sıkıntılı durum var. Önce iki kez kuzeyde 3.7 şiddetinde yaptı. Bu depremler faya değişik açı yaparak sıkışmayı ifade eden tarzda oluştu. Arkasından Adalar açığında 4.2 şiddetinde düşey tarzda bir deprem oldu ve açılmayı bize gösterdi. Bu depremler Adalar bölgesinde açılmayı, kuzeyde sıkışmayı ifade ediyor. Gölcük Depremi’nden bu yana ilk defa görülen bu durum hiç hoş değil. Hemen deprem olacak demiyoruz ama değişik, algılanması zor işaretler görüyoruz. Deprem olmadan gerekenleri söylüyoruz. Deprem olduktan sonra bunları konuşmanın faydası yok. Yöneticilerin bilimsel çalışmalara kulak vermesi ve gerekeni yapması gerekir” dedi.
Asıl hedefin depremi önceden belirlemek olması gerektiğini ifade eden Gündoğdu, “Diğer amacımız fayın tam yönünü ve hareketlerini izleyebilmektir. Bugün ülkemizde bunu tespit edebilecek akademisyen ve araç gereç mevcut. Fayın yerini bilirsek ne kadar risk oluşturduğunu söyleyebileceğiz” diye konuştu.

“Kentsel dönüşümü deprem yapacak”
Kentsel dönüşümün Türkiye’de istenildiği gibi yapılmadığına dikkati çeken Gündoğdu, “Kent kültürünü geliştirmek, yaşam kalitesini arttırmak, güvenliği sağlamak kentsel dönüşümün amacıdır. Şu anda Türkiye’de kentsel dönüşüme örnek verilecek bir yer yok. Kentsel dönüşümü halkla birlikte yapacaksın. Binaları değil insanı yenilemek gerekir. Kentsel dönüşümü yaparken depremi göz ardı edemezsiniz. Afet öncesi ve sonrasını düşünmelisiniz. Her zaman söylerim kentsel dönüşümü deprem yapacak” dedi.
Gündoğdu, mevsim değişikliği ve aşırı sıcakların depremi tetikleme rolü olmadığını belirterek, kurulacak sistemlerle hava ve yeraltındaki farklı parametre değişikliklerini izlemek gerektiğini vurguladı./ İHA