Konuya dair birkaç uzmanın görüşlerini araştırdım…

Şöyle ki: Kıdem tazminatı, şüphesiz işçi ve işveren arasında en fazla tartışılan konulardan birisidir. İş mahkemeleri üzerindeki yükün yaklaşık yüzde 75'inde kıdem tazminatı bulunmaktadır. Dolayısıyla kıdem tazminatı fonu kurulduğunda hem iş mahkemelerinin yükü azalacak, hem de işçilerin işe iade ve diğer alacak davaları kısa zamanda sonuçlanacaktır. Ancak bunun hem işverene hem işçiye avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Sürekli tartışılmasının sebebi ise optimal noktanın henüz bulunamamış olmasıdır.

Kıdem tazminatında işçi için hem avantajlar ve hem de dezavantajlar vardır.

Bir: Özellikle özel ve kamu sektöründe faaliyet gösteren personel çalıştırılmasına dayalı işler dışındaki diğer projelerde çalışanlar da kıdem tazminatına hak kazanacak.

İki: İstifa edenin kıdemi yanmayacak. İşçi istifa bile etse kıdem tazminatı birikecek ve hak ettiğinde bu süreler için fondan ödeme yapılacak,

Üç: İşveren iflas etme veya ödeme güçlüğüne düşse bile işçinin kıdem tazminatı hakkı yanmayacak.

Dört: Bir yıldan az çalışanlar da kıdem tazminatından yararlanacak.

Beş: İşçi alamadığı kıdem tazminatı için mahkemelik olmayacak, dava masrafı ödemek zorunda kalmayacak.

Altı: Kıdem tazminatı hakkı olmayan İş Kanunu kapsamı dışında kalan işçiler de kıdem tazminatından yararlanabilecek.

Yedi: İşçi daha iyi bir iş bulduğunda işini değiştirebilecek, Böylece tazminat alarak işten atılmak için işçinin iş barışını bozmasına gerek kalmayacak.

Sekiz: İşverenden kıdem tazminatı alabilmek için işçiler diğer haklarından fedakarlık yapmayacak. Yani işçi işverenle kıdem tazminatı almak için varsa mesai vs. hakkından vazgeçmek zorunda kalmayacak, pazarlık yapmayacak.

Dokuz: İşçilere fazla mesai yaptırmak yerine yeni işçi alınacağından istihdam artacak, işsizlik azalacak.

Kıdem tazminatı fonunda işçi açısından kazanımlar daha fazladır. Mevcut durumda yüzde 8 aylık tutardaki kıdem tazminatının hangi oranda olacağının belirlenmesi önem taşıyor. İşçi sendikalarının burada SGK matrahının (kıdem tavanı dikkate alınarak) yüzde 5-6 civarında bir oranı almasına yoğunlaşması daha doğru olacaktır. Burada işçinin yüzde 5-6 aralığında bir oran üzerinden kıdem tazminatı tavanı alması halinde hak kaybı yaşanmayacaktır.

İşverenlere de yarayacak…

Örneğin: İşverenler kıdem tazminatı fonuna aylık ödeme yapacakları için kıdem tazminatı yükü oluşmayacak.

İşverenler aylık ödeme yapacakları için kıdem tazminatından dolayı mali sıkıntı yaşamayacak.

İşveren işçisiyle kıdem tazminatı için mahkemelik olmayacak.

İşveren, işçiyi işten çıkartırken kıdem tazminatı yükünü düşünmeyecek.

Kıdem tazminatı almak isteyen işçilerin çıkartılmak için işyerinde iş barışını bozmasına gerek kalmayacak.

İşverenler, kıdem yükü nedeniyle yeni işçi almayarak fazla mesai yaptırmalarına gerek kalmayacak ve bu nedenle işçilik maliyetleri düşecek.

Özellikle ihale konusu işlerde güvenlik, temizlik, hasta yönlendirme vb. alanlarda hizmet veren işverenler kıdem tazminatı konusunda rahat bir nefes alacak.

Kıdem tazminatı karşılıklarını gider yazamıyor. Yeni sistemde işverenler kıdem tazminatı fonuna yaptıkları ödemeleri de gider yazabilecekler.

Sağlıcakla kalın…