Elazığ ve Malatya'da meydana gelen deprem sonrası bölgeye giderek çalışmalara destek olan AFAD Sakarya ekibi orada yaşadıklarını anlattı. AFAD Sakarya İl Müdürlüğünde ekip amiri olan Taner Bayındır yaptığı açıklamada, "İnanın insanüstü gayret gösteriyor personel çünkü belki bir canlıya ulaşırız umudu var" dedi.
Merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından AFAD Sakarya İl Müdürlüğüne bağlı 15 kişilik ekip, 1 kurtarma aracı, 1 yatakhane kamyonu ile bölgeye gitti. Sürsürü Mahallesinde enkazda aramalara katılan ekipler görevlerini başarılı şekilde yerine getirdi. Görevlerini tamamlayan ekipler Sakarya'ya döndü. Elazığ'da yaşadıklarını anlatan ekipler uykusuz mücadele ettiklerini belirtti.



Anne ve oğlu sarılmış halde çıkardık
13 yıldır AFAD’da görev yapan Murat Ergül yaptığı açıklamada, “Olayı ilk duyduğumuz andan itibaren birliğimizde en kısa sürede toparlandık ve yaklaşık 6 saat sonra da olay yerine ulaşıp müdahaleye başladık. Normalde vardiya sistemiyle çalışmamız gerekiyordu ama hiçbir vardiya durumunu düşünmeden hep birlikte son kazazede çıkana kadar müdahalede bulunduk. Bizi en çok duygulandıran durum ise bir anneyi oğluna sarılı olarak çıkardığımız kazazedelerdi. Tabi her çıkardığımız kazazede bizi ayrı bir üzüntüye boğdu. Görevlerimiz dışında insani yardımlarımızı da yaptık. Çadır kurulumu gıda dağıtımlarında da organizede bulunduk” dedi.

Arama köpeklerini kullandık
Deprem bölgesinde arama köpeklerini de kullandıklarını belirten AFAD'ta Birim Amirliği görevi yapan Taner Bayındır, “İlk emir geldiğinde burada nöbetçiydik. Hemen hazırlığımız yaptık, 8 personel, bir kurtarma aracı ve bir yatakhane kamyonumuzu alarak müdürümüzün talimatlarını bekledik. Biz öncelikle kara yoluyla gitmeyi tercih etmiştik fakat yetkililer tarafından daha pratik olacağı düşünülerek kargo uçağı ile gitmemiz tavsiye edildi. Kargo uçaklarıyla gece saat 4.30 gibi Elazığ’a indik. Uçakla gittiğimiz için 6 saat sonra olay yerindeydik. Elazığ’a ulaştığımız gibi öncelikli olarak kriz merkezine kaydımızı yaptırdık. Saat 5.30 - 6.00 gibi bize Sürsürü Mahallesinde bulunan bir enkazı veridiler. Enkaz yerine gittiğimizde 9 kişi aranıyordu. Enkaz üzerinde Adana birliği, Bursa birliği ve İstanbul birliğinden gelen arkadaşlar vardı. Onlarla birlikte organize bir şekilde çalışmaya başladık.  Bu enkazın çöküş şekli çok farklıydı. Ortadan çöktüğü için personelin girmesi çok zordu. 3’üncü ve 4’üncü katlar halen ayakta 1’inci 2’nci katlar tamamen çökmüş ve cansız bedenler 1’inci ve 2’nci kattaydı. Biz buraya yanımızda götürdüğümüz canlı tespit cihazlarını kulandık orada bulunan arama köpeklerini kullandık" diye konuştu.



İlk günümüz sadece enkazı kaldırmakla geçti
İnsan üstü gayret gösterdiğini belirten Bayındır, "Fakat hiçbir canlıya emare yoktu yani hiçbir ses alamadık. Bunu üzerine kadavra köpekleri vardı jandarmanın onlardan faydalandık. Onlar orda bir ses verdiler biz de oralarda olabilirler diye o bölgede çalışma başlattık. İlk günümüz sadece enkazı kaldırmakla geçti. Biz de elimizden geldiği kadar çaba gösteriyoruz. Mesela ben arkadaşları vardiyalı bir şekilde çalıştırmak istedim. Biraz da olsa dinlensinler diye ama personel de dinlenmek istemedi. 1-2 saatlik uyku ile çalıştık. İnanın insanüstü gayret gösteriyor personel, çünkü belki bir canlıya ulaşırız umudu var içimizde. Daha önceden de gittiğim depremlerde enkaz altından çıkardığımız canlı vatandaşlarımız olduğu için bu duyguları iyi kötü biliyorum. Enkaz altından canlı bir insanı kurtarmak ve o insana yeniden bir umut olabilmek ama bu sefer nasip olmadı. Yine de insanların cansız bedenlerini bulduk ve ailelerine teslim etmenin mutluluğunu yaşadık” şeklinde konuştu.

Tekrar 15 kişilik bir ekibimiz sahaya gönderildi
Deprem bölgesinde hala 15 kişilik ekibin hala deprem bölgesinde olduğunu belirten AFAD Sakarya İl Müdürü Hüseyin Kaşkaş, “6,8 büyüklüğünde Elazığ ilimizde bir deprem meydana geldi, tabi deprem Elazığ başta olmak üzere Malatya ve civar illerde de etkili oldu. Depremin meydana geldiği andan itibaren İçişleri Bakanlığımız Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığımız ve ilde de Valimizin talimatlarıyla derhal bölgeye bir ekip intikal ettirmemiz istendi. Bu kapsamda 16 kişilik bir arama kurtarma ekibimiz, 2 arama kurtarma aracıyla birlikte buradan İstanbul Havalimanına sevk edildi. İstanbul Havalimanından da arama kurtarma araçlarımız kargo uçaklarıyla bölgeye intikal ettirildi. Ekiplerimizde uçakla birlikte bölgeye ulaştırıldı. Ve bölgeye ulaştıkları andan itibaren de orada AFAD Başkanlığımızın koordinasyonu, müdahale daire başkanımızın emri altında görevlendirilen enkazda gece-gündüz çalışmalar yaptılar. Tabi ilk etapta 16 kişilik bir ekibimiz oraya gönderildi, o ekip arama kurtarma bittikten sonra geri geldi ve tekrar 15 kişilik bir ekibimiz sahaya gönderildi, orada çalışmaları devam ediyor” ifadelerini kullandı.



Afet öncesinde ortaya konulması lazım
Vatandaşların afet sırasında gösterdikleri hassasiyeti afet öncesinde ortaya konulması gerektiğinden bahseden Kaşkaş, "Afetin 3 tane aşaması var; afet öncesi, sırası ve sonrası. Bunları birer cümle ile ifade edecek olursak, afet öncesinde afet risklerini belirlemek, tedbir almak ve olası bir afette de can ve mal kaybını en aza indirmek. Afet sırası ise; afete hızlı ve etkili müdahale etmek, sonrasında da bozulan hayatın kısa süre içerisinde normale dönüşmesini sağlamaktır. Afete müdahale anlamında AFAD Başkanlığımız kurulduktan sonra Dünya’da ilk ve tek olan bir plan yapılmıştır. TAMP dediğimiz Türkiye Afet Müdahale Planı. Bu plan tüm kurumların, kuruluşların rollerini belirleyen bir plandır. Tabiri caizse bir afet olduğunda bu afette hangi kurum, hangi işlemleri, hangi personel ile nerede ve nasıl yapacak bunların tamamı planlanmış, programlanmış ve tüm müdahale faaliyetleri de buna göre yapılmaktadır. Elazığ depremindeki müdahale faaliyetleri de Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında gerçekleşti. Onun için çok hızlı ve etkili bir müdahale gerçekleşti . Afet anında ortaya konulan hassasiyet, duyarlılık afet öncesinde gösterilmediği sürece biz çok daha acılar çekeriz. O bakımdan öncelikli olarak, afet öncesine yoğunlaşmamış lazım. Afet sırasında gösterdiğimiz hassasiyetin afet öncesinde ortaya konulması lazım” dedi.