Akşam vaktinin girdiği kesin olarak biliniyorsa, önce hurma, su gibi bir şey ile oruç açılır sonra namaz kılınır. Yemeği tezce yiyip sonra namaz kılmak da caizdir. Ancak iftar sofrasında çeşitli yemekler olduğu için, akşam namazı gecikebilir. Namaz mekruh vakte kalabilir. Bu bakımdan önce namazı kılmak ve sonra yavaş yavaş yemeği yemek daha uygun olur. Vaktin girdiği kesin belli değilse, önce namazı kılmak gerekir. Daha sonra vaktin girmediği anlaşılırsa, namazı iade etmek mümkündür. Fakat vakit girmeden oruç açılırsa, oruç bozulmuş olur. Telafisi de mümkün olmaz. Vaktin girdiği kesin biliniyorsa, önce orucu açıp, namaz kıldıktan sonra yemeği yemelidir.

Hadis-i şerifte, (İftarda acele edin) buyuruldu. (Hakim) Acelenin son vaktinin, muteber kitaplarda, yıldızlar görününceye kadar olduğu bildiriliyor. Bu da takriben akşam vakti girdikten yarım saat sonradır. Hadis-i şerifte, (Yıldızlar görünmeden iftar eden, sünnetimle amel etmiş olur) buyuruldu. (İbni Hibban)İftar duaları

İftardan önce, Euzü ve Besmele çekilip, (Allahümme yâ vâsi’al-mağfireh iğfirlî ve li-vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil-müminîne vel müminât yevme yekûmülhisâb) denir. Mânâsı şöyledir: (Ey mağfireti çok geniş olan Allah’ım! Kıyamet günü hesaba çekilirken, beni, ana babamı, hocamı, erkek ve kadın bütün müminleri affet!)

Bir iki lokma yedikten sonra, (Zehebezzama’ vebtelletil urûk ve sebe-tel-ecr inşâallahü teâlâ) denir ve yemeğe başlanır. Bu iftar duasının mânâsı ise şöyledir: (Açlık bitti. Damarlarımızın suya kavuşma vakti geldi. İnşallah sevap hâsıl oldu.)

Ramazanda, şöyle dua da edilir:

Ya Rabbi, Ramazan-ı şerifin şefaatine nail eyle! Ramazan-ı şerifte af ve mağfiret eylediğin ve Cehennemden azat eylediğin kulların arasına bizleri de dahil eyle!