Toplantıda okul temsilcilerine hitap eden Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şube Başkanı Murat Mengen; daha adil, özgür, demokratik, gelir dağılımında adaletin sağlandığı bir dünya kurmanın yolunun bilinçli, aidiyet duygusu güçlü örgütlü yapıların varlığından geçtiğini belirterek, “Birçok sorunu örgütlü gücümüzle çözüme kavuşturduk. Kol kola girersek, omuz omuza yürürsek, birlikteliğimizi muhkemleştirirsek, ülkemiz ve bölgemiz üzerinde oynanan oyunları da boşa çıkarırız. En büyük sorun, Müslümanların yaşadığı coğrafyalardaki bölünmüşlüktür, birlik ve beraberliğin olmayışıdır” dedi.

Geleceğimiz olan gençlerin daha iyi yetiştirilmesi için emek harcayan, özveriyle çalışan eğitimcilere, ölümle sonuçlanan saldırıların dozunun giderek arttığına dikkat çeken Mengen; “Bu gidişat bizi endişelendirmektedir. Öğretmenlerin emeğini yok sayan, eğitimdeki etki alanını daraltan, onları itibarsızlaştıran, bu önemli mesleğin mensuplarını her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren politikalar, disiplini rafa kaldıran uygulamalar, bugün geldiğimiz noktanın müsebbibidir. Bilimde, sanatta, teknolojide, edebiyatta, felsefede ve diğer bütün alanlarda ülke ve millet olarak başarılı olabilmemiz ancak nitelikli bir eğitimle mümkündür. Bunun en önemli aktörlerinden biri de öğretmenlerdir. Öğretmenlerimize hak ettikleri değeri vermezsek, onları koruyamazsak, toplumda gereken itibarı görmelerini sağlayamazsak, geleceğimizi kurtaramayız. Cehaletin karanlığına mahkûm oluruz. Hükûmete, Millî Eğitim Bakanlığı yetkililerine, sivil toplum kuruluşlarına ve bütün milletimize buradan çağrıda bulunuyorum. Bu şiddet belasından ancak el birliği ederek kurtulabiliriz. Eğer bu konuda caydırıcı ve önleyici tedbirler bir an evvel alınmazsa, yarın çok geç olabilir” şeklinde konuştu.

Sendika olarak özelde üyelerinin hak ve menfaatleri, millî iradenin vesayetten arındırılması genelde dünya mazlumlarının hakları için mücadele ettiklerini kaydeden Mengen; “Kurulduğumuzdan bu yana hak ve özgürlük mücadelesi veriyoruz. Yasakların kaldırılması, vesayetin izlerinin silinmesi, özgürlük alanlarının genişletilmesi, kamu görevlilerinin hayat standardının yükseltilmesi, ülkemizin tam demokrasiye geçmesi için ter akıtıyoruz. 25 yıllık sendikal tarihimizde hayal dahi edilmeyen başarılara, önemli kazanımlara imza attık. Bunu da örgütlü gücümüzle, üyelerimizin desteğiyle başardık. Daha adil, özgür, demokratik, gelir dağılımında adaletin sağlandığı, haksızlıkların yaşanmadığı bir dünya kurmanın yolunun, bilinçli, aidiyet duygusu güçlü örgütlü yapıların varlığından geçti. Üye sayısı bakımından geldiğimiz nokta son derece önemli ancak yeterli değil, bu sebeple ulaşmadığımız, elini sıkmadığımız, sendikamıza davet etmediğimiz bir tek eğitim çalışanı, kamu görevlisi kalmayıncaya kadar çalışmaya devam edeceğiz” dedi.