İHH Şube Başkanı Ruhi Ademoğlu, rahmet ve bereket ayı Ramazan’ın 15’inci gününün aynı zamanda Dünya Yetimler Günü olduğunu hatırlatarak, dünyada 400 milyona yakın çocuğun yetim veya öksüz olduğunu söyledi.

Ademoğlu, “II. Dünya Savaşı sonrası inşa edilen devletler düzeni, her ne kadar yeni büyük savaşların yaşanmaması ve barış iddiası taşısa da her geçen gün savaşların, doğal ve insan eliyle gerçekleşen afetlerin, AIDS gibi devasız hastalıkların ve yoksulluğun arttığı kaotik bir dünya oluşturdu. Bu çarpık yapı ise en çok çocukları etkiledi. Bugün UNICEF rakamlarına göre dünya üzerinde 200 milyon yetim çocuk bulunuyor. Bu rakamlara Çin, Myanmar, K. Kore, Afganistan, Bosna, Irak gibi 52 ülke dahil değil. Bu şekilde bakıldığında yaşadığımız dünyada 400 milyona yakın çocuğun yetim/öksüz ve terk edilmiş olduğu tahmin edilmektedir. 7 milyarı aşkın dünya nüfusunun 2,2 milyarının çocuklar tarafından oluşturulduğunu düşündüğümüzde neredeyse bir açık hava yetimhanesi yaşamaktayız. Her gün 10 bine yakın çocuk yetim kalmakta ve bu senede 3 milyonun üzerinde çocuğa tekabül etmektedir. Her yıl 4 milyon kişi insan kaçakçılarının ağına düşerken, bunun 2,5 milyonunu çocuklar oluşturmaktadır. 32 milyar dolarlık insan kaçakçılığının büyük bir kısmı maalesef kadın ve çocuklar üzerinden yürümektedir. Kaçırılan çocukların 1 milyonu (günlük 3000 çocuk) fuhşa zorlanmakta, internet üzerinden de yürütülen ahlaksızlıklarla istismara uğramaktadırlar” dedi.

Bu yıl ikincisi kutlanacak olan Dünya Yetimler Günü’nün özel bir başlığı bulunduğunu da dile getiren Ademoğlu, “Yetimhanelerin ihyası/iyileştirilmesi. Bugün dünya üzerinde 7 milyonu aşkın çocuk kurumsal bakım altındadır ve bu çocukların her yıl 40 bin civarı yaş sınırı nedeniyle bu yapılardan sokağa bırakılmaktadır. Mazlumların sahibi bir dinin mensupları olarak bütün Müslümanlara, Müslüman sivil toplum kuruluşlarına ve İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) ümmetin geleceği olan çocukların barındığı yetimhanelerle ilgili iyileştirmeler yapma konusunda büyük sorumluluk düşmektedir. Dini, mezhebi, dili, ırkı ne olursa olsun bütün mazlumlar Müslümanların adaletine mazhardır. Adaleti tesisle emrolunmuş biz Müslümanlar -Peygamberimize (sav) Rabbimizin tesellisi olan “O seni yetim bulup barındırmadı mı?” (Duha suresi 6) ayetinin bir tecellisi olarak- ulaşabildiğimiz bütün coğrafyalarda yetim, öksüz ve terk edilmiş çocuklara destek olmak, problemlerine çözüm bulmak bizlerin yegane yükümlülüğüdür” diye konuştu.