MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata’nın gündeme getirdiği Şeker Fabrikası ile ilgili iddia haber yoğunluğundan karambole gitti.

Aslında Münir Kutluata’nın evraklarıyla birlikte gündeme taşıdığı iddia öyle yenilir yutulur cinsten değildi.

Ürününü Şeker Fabrikası’na teslim ettikten sonra parasını almak için aylarca bekleyen pancar üreticisi garip bir uygulamayla karşılaştı.

İddiaya göre Şeker Fabrikası’nın yeni patronları pancar üreticilerine ödeme yapılabilmesi için önce “boş evraka imza” attırdılar…

Doğrusu bugüne kadar böyle şey görülmüş değil. Üretici ürününü Şeker Fabrikası’na teslim eder ve karşılığında da ödemesini alır.

Bu bugüne kadar hep böyle oldu ama Şeker Fabrikası’nın yeni patronları pancar üreticilerine neden “boş evraka imza” attırdılar anlamak mümkün değil.

Üstelik bu konuda “Pancar Ekicileri Kooperatifi’nden” hiçbir açıklama yapılmaması da ayrıca düşündürücü…

Bu işin hukuki yönü nedir bilemem ama bildiğim kadarıyla kimsenin kimseye “boş evraka imza at” deme lüksü yoktur.

Bunun Türkiye Cumhuriyeti Kanunları’nda ne anlama geldiğini şimdi buradan ifade edecek değilim.

Ancak ürününün bedelini almak için bankaya giden pancar üreticisinden “ibraname” ve “boş evraka imza” istemesinin izahı mümkün değildir.

Hele üzeri “boş evraka imza” atmayan pancar üreticisine; “paranı alamazsın” gibi bir ifadeyle “aba altından sopa göstermenin” mantıklı hiçbir açıklaması yoktur…

İddiaları gündeme getiren MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata’yı bu konuda sonuna kadar destekliyorum.

Hatta Kutluata’nın “Bu imzaların ne anlama geldiğini işin ilgilileri mutlaka açıklamalıdır” ifadesine de aynen katılıyorum.

Öyle ya, bu evraklar “dekont” olmadığına göre pancar ekicisinin “boş evraka imza” attırılmasının amacı ne?

Makul ve anlaşılır bir nedeni varsa ilgililerin bunu açıklaması ve pancar üreticilerinin ve kamuoyunun bunu bilmesi gerekir…

Bu arada MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata’nın gündeme getirdiği bu iddiaları Meclise taşıması gerektiğine de inanıyorum.

Aksi halde sadece Sakarya gündemine düşen bu “iddianın” çok fazla bir anlam taşıyacağını sanmıyorum.

Zira birileri çıkar bir iki “yuvarlak laf eder” ve konuda kapanır gider. Olan da garibim pancar ekicisine olur…

Yanlış anlaşılmasın kimse “boş evraka imza” olayının altında bir “çapanoğlu” aramıyor. Kutluata’nın da aynı görüşte olduğunu biliyorum.

Elbette ortada bir iddia varsa bunun da araştırılıp soruşturulması gerekir. Üstelik “at imzanı al paranı” türünden bir uygulama da araştırmaya değerdir…