MÜSİAD Sakarya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Genç; Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin İstanbul Genel Merkezi’nde Nail Olpak Genel Başkanlığında gerçekleşen Yönetim Kurulu Üyeleri ile Şube Başkanlarının hazır bulunduğu “Başkanlar Toplantısı”na katıldı.

Terör, ekonomi ve yaklaşan 1 Kasım seçimlerinin değerlendirildiği toplantıda çıkan sonucu Sakarya kamuoyu ile paylaşan MÜSİAD Sakarya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Genç, bildiriyi şöyle açıkladı: “Ülkemiz, zor bir dönemden geçiyor. Terör, korkunç yüzüyle sahnede. Kirli senaryolarla, sosyal, ekonomik ve siyasal istikrarsızlık amaçlanıyor. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza, sivil, asker, güvenlik görevlisi ayrımı yapmaksızın rahmet diliyor, yaralılara şifa, yakınlarına sabır diliyoruz. Terörün, iyisi, kötüsü, haklısı, haksızı, ideolojisi, milleti, dini, mazereti olamaz, tümüne karşıyız. Kimden geldiği, kime karşı yapıldığı önemli değildir. Hayatını kaybedenlerin kimliği değil, insan olmaları önemlidir. Düzenli toplumun unsurlarından en önemlisi, devletin, vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamasıdır. Devlet, bunu sağlamak için, etkili tedbirleri, zamanında almakla yükümlüdür. Devlet, terörle mücadeleyi kesintisiz sürdürürken, vatandaşa da şefkatle yaklaşmalıdır.

“Döviz maliyetlerini ödeyerek ayakta kalmayı başardık”

Teröre sebep olanlar ve sebep verenlerle ilgili, güvenlik ve adli takip neticelendirilerek, gereken ceza ve yaptırımlar mutlaka sağlanmalıdır. Teröre tepki göstermek, hem hak, hem görevimizdir. Bu tepkinin, terörle ilgisi olmayan vatandaşlarımıza veya kurumlara yöneltilmesi ise, toplumsal barışı zedeler. 12 Eylül öncesinde, daha kanlı bilançolarla baş ettik. 28 Şubat'ta daha ağır sosyal travmaların altından kalktık. 27 Nisan'da daha ağır siyasal krizleri atlattık. 5 Nisan ve 21 Şubat'ta, çok ağır döviz maliyetlerini ödeyerek ayakta kalmayı başardık. Bugünlerde ki bilançonun ağırlığı da bizi üzüyor ama, geçmişteki fırtınaları nasıl atlattıysak, bugünleri de atlatacağız. Son 2 yılda, 4. defa seçime gitmemize rağmen, 1 aydır, seçim hükümetiyle yönetilmemize rağmen, ekonomimiz, küçük hasarların dışında, hala sağlam şekilde ayakta. Birilerini şaşırtarak, büyüyoruz. Ancak, ekonomi, aynı zamanda beklenti yönetimidir. Ekonomimize yön veren yetkililerimiz, susmayıp, ekonominin gerçeklerini, güven telkin edici bir üslupla, çokça ve yüksek sesle anlatmalıdır.

“Millete söylenen hedef ve vaatler gerçekçi olmalıdır”

Terörün zarar verdiği bir alan da ekonomidir. Doğu ve Güneydoğu'da ticaretin büyük yara alması, bölgedeki vatandaşımızı makus bir talihe hapsetmektedir. Çok önemli 5 ay geride kaldı. Milletimiz, 1 Kasım'da olgunlukla ve çoğunlukla oyunu kullanmalı, sandıktan çıkacak iradeye de saygı duymalıdır. Devlet ise, sandık güvenliğini sağlamalıdır. Siyasetin, 7 Haziran'dan sonra, uzlaşmaz görüntü veren tavrını doğru bulmuyoruz. Siyaset, ülkeyi yönetme ve çözüm sanatıdır. Siyasette popülist yaklaşımları da doğru bulmuyoruz. Zamanında yapılacak doğru teşvik ve desteklerle, popülizm birbirine karıştırılmamalıdır. Millete söylenen hedef ve vaatler gerçekçi olmalıdır. Gün, birbirimizi suçlama değil, birlik olma günüdür. İhtiyacımız, huzur, güven ve pozitif istikrardır.”