Gerçi geçen hafta konuyu gündeme getirmiştik.

Yağan aşırı yağışlar ile meydana gelen “hortum” ve sellerin, ardında da meydana gelen “tam güneş tutulmasının” pek hayra alamet olmadığını ifade etmiştik.

Sonra da aynı olayların “17 Ağustos 1999’da” da yaşandığını hatırlatmıştık.

İşte geçen hafta yağan yağmurlar, meydana gelen fırtına, sel ve “hortumlar” derken bugün de sıra “tam güneş tutulmasına” geldi.

Gerçi “tam güneş tutulması” ülkemizden izlenemeyecek.

Türkiye saati ile “16:24” sıralarında başlayacak “tam güneş tutulması” Brezilya, Paraguay, Uruguay, Peru ve Şili’den izlenecek.

Ancak “tam güneş tutulmasının” özellikle dünyanın bu bölgesinde izlenecek olması bile endişelenmemize yetiyor…!

***

Gerçi uzmanlar, depremlerin “tam güneş tutulması” ile ilgili bir bağının olmadığını söylüyor.

Ancak yaptıkları araştırmalarda “tam güneş tutulmasının” 10 gün öncesi ve 10 gün sonrasında dikkate değer miktarda deprem meydana geldiği gözlemlenmiş.

Buna göre incelenen 110 yıllık süre içinde 239 “tam güneş tutulması” meydana gelmiş.

Bu 239 “tam güneş tutulmasının” 10 gün öncesinde 96 deprem meydana gelmiş.

239 “tam güneş tutulmasının” 10 gün sonrasında ise tam 106 deprem olmuş.

Bu istatistiklere bakacak olursak neredeyse her “tam güneş tutulması” öncesi ve sonrası deprem olmuş.

Hem de “6.0” ve üzeri şiddetinde…!

***

1999 yılının 10 Ağustos tarihinde de “tam güneş tutulması” yaşandı.

Bütün Türkiye’den de rahatlıkla izlendi.

Hepimiz elimizdeki cisimlerle bu olayı baştan sona takip ettik.

Bir hafta sonrasında ise başta Sakarya olmak üzere “Marmara Bölgesi’ni” yıkan “7,4” büyüklüğünde bir deprem yaşandı.

Toplam “45 saniye” süren deprem hayatımızı kararttı.

Tabiri caizse “45” saniye sonrası Adapazarı’nda “taş üstünde taş” kalmadı.

En kötüsü de yakınlarımızı, sevdiklerimiz, canlarımızı kaybettik.

Bu acının etkisini uzun süre üzerimizden atamadık.

Gerçi “unutmayacağız, unutturmayacağız” dedik ama öyle olmadı.

İlk önce biz unuttuk…!

***

Evet;

Verilere göre, “tam güneş tutulması” ile depremler arasında çok “sağlam” bir bağ varmış izlenimi oluşuyor.

Buna rağmen bilim insanları bu bağlantıyı tam olarak ispatlayabilmiş değil.

Ne “bir bağlantı yok” diyebiliyorlar.

Ne de “bir bağlantının var olduğunu” ispatlayabiliyorlar.

Ancak “17 Ağustos” depremi öncesi yaşanan olayların bugün “bire bir” tekrarlanıyor olması insan ister istemez tedirgin ediyor.

İnşallah istatistikler bu defa da yanılır.

İnşallah herhangi bir sıkıntı yaşanmaz.

Allah bu millete “17 Ağustos” gibi bir felaketi bir daha yaşatmasın.

Amin…!