Medyadetay.com Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Gümüşel ile Köşe Yazarı Neşat Sazoğlu’nun sorularını yanıtlayan MHP İl Başkanı Levent Bülbül, özellikle hükümetin terörle mücadele çalışmalarındaki hatalarını ve yerelde de belediyelerin hizmetlerini eleştirdi.

“Kaos ortamı AK Parti’ye yaradı”

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin ardından sonuçların kendilerini üzdüğünü ancak sonuç ne olursa olsun yollarına devam etmeleri gerektiğini söyleyen Bülbül, oy kaybının nedenlerini de araştırdıklarını belirtti. “Oy kaybının nedenlerinin üzerine cesaretle gidiyoruz” diyen Bülbül, “Özellikle büyükşehirlerin daha fazla olduğu bölgelerde, AK Partinin muhtelif imkanlara daha fazla sahip olduğu bölgelerde sonuçlar MHP aleyhine sonuçlanmış. Sakarya da bu illerden biri. 19,4 oy oranına ulaştık. Sakarya tarihinde de bu sayı önemli bir rakamdır. 1 Kasım seçimleri sürecinde Türkiye’de olduğu gibi Sakarya’da da bir iddia ile seçmenin karşısına çıktık. Yoğun bir şekilde çalıştık. Fakat AK Parti’nin de oy oranlarını sürpriz karşılamasından anlaşılıyor ki, özellikle kaos ortamı, ekonominin durumu, TL’nin değer kaybetmesi, terörün bir anda azması, Suruç’ta yaşanan patlama, Ankara’da yaşanan terör saldırısı, Türkiye’de milletimizde ülkenin geleceğine ilişkin kaygıların oluştuğu süreç oldu. Kaygıyı giderme noktasında, sayısal bazda en güçlü olana bu olayın yaradığı da görünen bir gerçektir. Kaos ortamı oluşmasında AK Partinin politikaları ile engel olmadığını düşünüyoruz. AK Partinin, ‘Biz tek başına iktidar olsaydık bunlar olmazdı’ şeklindeki açıklamaları, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kaçamak ifadeleri halkı bir noktada kırk katır mı kırk satır mı şeklinde kıskaca aldı. AK Partinin dönemsel olarak aldığı oyların büyük kısmında bir geri dönüş olduğunu gördük” şeklinde konuştu.

“MHP tavrını net bir şekilde ortaya koydu”

7 Haziran seçiminin ardından MHP’nin koalisyon ortağı olmaya çok sıcak bakmadığını kaydeden İl Başkanı Levent Bülbül, “Genel Başkanımız bunu 7 Haziran gecesi açık ve net bir şekilde açıkladı. Başından bu yana MHP ifade etti. Bu süreçte MHP bir muamma içinde hareket etmek istemedi. MHP açılım ve çözüm sürecine de sıcak bakmadı. MHP açısından, açılımı buzdolabına koyduk ifadesini sarf edenlerle bir araya gelmek mümkün değil. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin, ‘Böyle bir durum söz konusu iken ben bunun içinde bulunamam. Çünkü bu benim var oluşumun sebebidir.  Biz bunu muhatap almıyoruz’ ifadesi ciddi tepki topladı. Ancak geçen süreçte MHP’nin ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı. Selahattin Demirtaş’ın bahsettiği süreç, Devlet Bahçeli’nin tavrının ne kadar haklı olduğunu göstermiştir. MHP 7 Haziran’da şeref sözü verdiği konuları görmezden gelemezdi. Zaten genel manada bakıldığında hangi şartla ve ne şekilde olursa olsun, koalisyon kurulması istenmiyordu. 13 yıldır her şeyi elinde tutan bir parti ile bazı konuları konuşmadan koalisyona giremezsiniz. İnsanlar kendi özel hayatlarında bunlara çok dikkat eder ama hükümet kurulurken, bunları görmezden gelmenizi isterler” diye konuştu.

Listelerdeki değişim

7 Haziran ile 1 Kasım seçimlerinde MHP’nin milletvekili listelerinde yaşanan değişimin sebebi sorulan Bülbül, “Kendi hatamızı görmek için ve ibret almak noktasında özeleştiri yapıyoruz” diyen Bülbül, “Genel seçim sonuçları gösteriyor ki, her parti için artılar ve eksiler vardır. Partilerin genel siyasetinin, genel başkanların ortaya koyduğu durumların oy vermede daha baskın olduğunu görüyoruz. 7 Haziran’dan sonra listelerle ilgili bir değişime gittik. Tabanımızdan ve parti teşkilatlarımızdan da görüş aldık. Sakarya’da ilk defa yönetim olarak Sakaryalı olan, MHP’ye karşı ve MHP içinden de büyüklerimizin eleştirdiği bir husustur. İlk defa Sakaryalı adaylarla çıkmış olduk. Taban açısından ve son 15 yıl açısından da bakıldığında ilktir. Aday adayları başvurur, siz de bunların arasından değerlendirirsiniz. Mevcut olanların içinden adayları belirliyorsunuz. Adaylar, tanınan bilinen arkadaşlarımızdı” dedi.

“Zihni Açba Sakarya için şanstır”

MHP Sakarya Milletvekili Zihni Açba’nın Sakarya için bir şans olduğunu belirten Bülbül,  “Milletvekilimiz Zihni Açba, fıtrat olarak çok mütevazı bir yapıya sahiptir. Siyasetin genel kuralı, siz ne kadar mütevazı olursanız olun insanlar görüntüyü, vitrini arıyor. Zihni Açba, partimiz ve genel başkanımız tarafından divan kurulunda görevlendirildi. Şu an görevini yerine getiriyor. Sakarya’ya da geliyor ama belki çalışmaları basına çok fazla yansımadığı için görünmüyor gibi gelebilir. Evini de Ankara’ya taşımadı. Görmek isteyenler Zihni Açba’yı her yerde görebilir. Herkesin hiçbir sıkıntı duymadan ulaşabileceği, herkesin meselesi ile ilgilenebilecek birisi. Sakarya açısından Zihni Açba bir şanstır” diye konuştu.

Hayırcı genel başkan

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin birçok konuda “Hayır” demesinin kendisine Mr. No dendiği hatırlatılan MHP İl Başkanı bu konuyla ilgili olarak şunları söyledi, “Mr. No ifadesinin Türk siyasetine girişine bakmak lazım. Bunu üzülerek takip ediyorum. Genel Başkanımız, Türk milletine ‘Önce ülkem milletim, sonra partim ve ben” düsturunu sürekli dile getiren bir insandır. Böyle denmesi bizi üzmüştür. Sayın Rauf Denktaş’a Mr. No denmiştir. Çok üzüleceğimiz bir süreçtir. Bu sürece Recep Tayyip Erdoğan’ın da katkısı büyüktür. Rauf Denktaş’ın ABD’de ameliyat olduğu dönemde Annan Planını devreye sokmak için böyle bir sürecin içine girildi.”

Cumhurbaşkanına eleştiri

Cumhurbaşkanının tarafsız davranmadığını söyleyen MHP İl Başkanı Levent Bülbül, “Seçim dönemlerinde meydanlara çıktı. Bir siyasi parti için oy talep etti. 400 milletvekili istedi. Açılış adı altında bir siyasi partiye destek istedi. Bunlar doğru değildir” ifadelerini kullandı.

Kurultay çağrısı

Sakarya’da geçtiğimiz ay gerçekleştirilen ve MHP’li eski yöneticilerin organize ettiği “Kurultay çağrısı” ile ilgili toplantıya da değinin Levent Bülbül, toplantıyı neden tasvip etmediğini açıkladı. Bülbül, “O toplantıya katılan arkadaşlarımızın büyük bölümünün iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Geçmişte görev almış abilerimizin ricasını kıramayarak o toplantıya gidenler olduğunu biliyorum. O toplantıya katılanları suçlamak ya da dışlamak gibi bir durum söz konusu değil. Benim üzüldüğüm nokta, bu toplantı keşke Meral Akşener’e destek toplantısı olsaydı da insanlar ne için gittiklerini bilseydi. Tüzük değişsin istiyorlar ama kimin için bu çalışmayı istiyorsunuz diye sormak lazım. Eksik anlatılmasının, eksik bilgi verilmesinin sonradan mahsurlar oluşturduğunu biliyorum. Herkes açık olsun, herkes bu toplantının neden yapıldığını bilsin ve insanlar o toplantıya neden katıldıklarını bilerek gitsin. O toplantıda Genel Başkanın fotoğraf yok. Bu kadar mı nefret olur diye düşündüm. MHP’de genel başkanın değişmesini isteyebilirsiniz, ama göreve geldiği 1998 yılından bu yana yaşananları yok saymak olmaz. Daha vefalı, daha doğru hareket edilmesini istiyorum. İnsanlara karşı hiç yokmuş gibi hareket etmek yazıktır, günahtır. MHP’nin tüzel kişiliği o toplantıda temsil edilmiyordu. Kürsüye MHP Sakarya yazılması, en büyük tepkiyi gösterdiğimiz nokta olmuştur. Bizim geleneğimiz, kendi içimizde toplanmaktır. Ama böyle teklifte bulunulmadan, böyle bir çalışma için inisiyatif alınması bizi üzdü. Bu durum, yarın teşkilata başka alışkanlıkların girecek olmasını etkiler. Bunu da en iyi bilen o toplantıya katılan abilerimizdir” dedi.

Akademisyenlerin bildirgesi

1128 akademisyen tarafından imzalanan bildiriye de tepki gösteren Bülbül, “Ortaya çıkan bildiri, çok vahim. Ne yazık ki Türkiye’de şu an bir akıl tutulması yaşanıyor. Akademisyen olarak ortaya çıkan bu kişiler arasında PKK sempatizanları var, son derece liberal, her şeye serbest bakanlar var, sol cenahta yetişmiş olanlar var. Bu insanlar orada kaybettiğimiz şehitlere şehit diyorlar mı ayrı bir merak konusu. Gördüğümüz bir şey var ki, YÖK bu noktaya el atmalıdır. Nesillerimizin bu akademisyenler tarafından yetiştirilecek olması asıl vahamet buradadır. Geçmişte bizi yaftaladıkları, haksız bir şekilde eleştirdikleri Ermeni soykırımı gibi bazı olayların temelleri atılıyor. “Bölge haklarına karşı katliam ve bilinçli sürgün” ifadesiyle güvenlik güçlerimizi bu şekilde suçlamak, yarın devletin güvenlik güçlerinin oradaki insanlara soykırım uyguladığını ileri sürecek, toprak kaybına kadar götürecek bir takım olayların temelleri atılmaktadır. Çocuklar öldürülüyor denmesi bilinçli bir hamledir. Bunun gereğinin yapılması gerekmektedir. Sayının artması işin vahametini daha da artırmaktadır. İş, bir takım linç kampanyalarına dönüştürülmeden gereken yapılmalıdır. Nesillerimiz, yarın devlet güneydoğuda soykırım yaptığı diyebilecek kişiler tarafından yetiştirilmemelidir” diye konuştu.

Terörle mücadele

“Türkiye’deki temel meselelerden biri, manevi yönden de ciddi ayrışmaların oluştuğu bir noktaya geldik” diyen Bülbül sözlerini şöyle sürdürdü, “AK Parti’nin bugüne kadar teröre bakışını ve mücadele şeklini hiçbir zaman doğru bulmadık. Bunu da hep eleştirdik. Terörle mücadeleyi zafiyete uğratacak bir hadisenin içinde MHP olmaz. Açılım ile Türkiye’de her şey güllük gülistanlık olacak gibi gösterildi.  Başından itibaren açılım sürecinin içinde ne var ne yok tam olarak açıklanmadı. Sadece analar ağlamayacak dediler. İnsanlara sempatik gelecek açıklamalarla insanlar ikna edilmeye çalışıldı. Ne yazık ki, bu durum PKK tarafından şehirlere yığınak yapılması şeklinde değerlendirildi. Bu kadar silah, mühimmat yığınağı yapılmasaydı, öz yönetim ilan edilmeseydi, bugün olduğu gibi bedel ödemek zorunda kalınmazdı. Sokağa çıkma yasağı uygulanması, bölgedeki sivil vatandaşlarda bıkkınlık oluşturdu. Şu an orası teröre teslim olmuş durumda. Bunda da AK Parti’nin uyguladığı esnek politikaların etkili olduğunu düşünüyoruz. Çok vahim bir durumdur. 3-4 sene önce mayınladıkları yerleri şimdi patlatıyorlar. Yüzlerce kaybımız oldu. Bunların şımartılmaması, bu noktaya getirilmemesi gerekiyordu. Bölgede bir korku hakim kılındı ve bölgedeki insanlar PKK’nın kucağına terk edildi. Bunlara göz yumulmamalıydı. MHP olarak en fazla karşı çıktığımız nokta budur. İnsanlar iyi niyetli yapmış olabilirler ama ne yazık ki ortaya çıkan sonuç budur. Terörün bitmesini hepimiz arzu ediyoruz ama terörün bitmesinin bazı sebepleri vardır. Müzakere etmenin bazı kuralları vardır.”

Habur’da yaşananların bugün yaşananlarla doğrudan etkisi olduğunu belirten Bülbül, Habur’da PKK’lıları karşılamanın büyük bir hata olduğunu söyledi. “PKK’lılar muzaffer bir komutan gibi karşılandı” diyen Bülbül, “Devlet bu rezaletleri yaşadı. Bundan dolayı hükümetin basiretli davrandığını söyleyemeyiz. MHP’nin burada bir duruşu vardır. Milleti sokağa dökmeden buna karşı çıktık, mitinglerle gereken uyarıları yapmıştır. Size en büyük acıları yaşatmış birinin tövbe ediyorum demesinin bir karşılığının olması gerekiyor” dedi.

“Sakarya hizmet fakiri”

2014 seçimlerinin yerel değil genel dinamiklerin hakim olduğu bir süreç olduğuna dikkat çeken Bülbül, “Türkiye ve Sakarya’da özellikle insanların bu endişe ile oy verdiği bir seçim oldu. Sakarya’daki yerel yönetimlerin millete vermeleri gereken hesabı vermediklerini ve çaba sarf etmeden bu makamlara sahip olduklarını düşünüyorum. Aynı miras yedi bir evlat gibi bunu çarçur etmek daha kolay olur. Her yaptıkları hayırsız diyemeyiz. Doğru çalışmalarından dolayı da teşekkür ederiz. Sakarya, Türkiye’nin can damarı olan bir aksın içinde. Sakarya daha yaşanabilir bir şehir olmalı. İlçe belediyelerin de tamamen aynı partiden olması nedeniyle, hizmetlerin daha etkin yapılması için her türlü imkanlara sahipler. Ama fiiliyatta bu hizmetler yeterli derecede yapılmıyor. Sakarya’yı daha ileri taşıyacak adımların atılmadığını görüyoruz. MHP olarak bunu eleştiriyoruz. Bin yataklı hastane yapılacak dendi ama 2016 ödenekleri arasına bu hastane dahil edilemedi. Ödenek yok arsayı tartışıyorlar. Yetersiz bir adliye var. Hakimlerin duruşma yapacakları salonları yok. Bu hizmetin doğru şartlarda verilmesi çok önemli. Bugün Sakarya’da milletin ihtiyacını karşılayacak merkezde bir adalet sarayı ile ilgili somut adım atılmadı. Ulaşım büyük problem. Serdivan’da yeni bulvar açmak kolaydır. Sakarya’nın içine sıkıştığı bir merkezi var. Alternatif yollar oluşturulması lazım. Alttan geçsin, köprü yapılsın ama bir şey yapılsın. Her akşam hemzemin geçitler tıkanıyor. AK Partili belediyeler arasında Sakarya hizmet fakiri. İlçe belediye başkanlarından bazıları hakkında yolsuzluk iddiaları varken, hepsi aklanıyormuş gibi bir durum oluşturulmaya çalışılıyor. Siyasi ikballer için milletin gelirleri bir yerlere peşkeş çekiliyor. 2 bin kişiye dağıtılacak aşure için ayırdıkları para 50 bin kişiye aşure dağıtılacak kadar. Birlik beraberlik güzel ama bu paralar fakir fukara için kullanılsın. Milletin parası başka yerlere ödeniyor. Ben hem MHP’yi anlatacağım bir de AK Parti için kullansın diye belediyeye para ödeyeceğim. İnin artık sırtımızdan” şeklinde konuştu. / MEDYADETAY