Hatırlıyorum da 17 Ağustos 1999 sabahında Adapazarı’na tam anlamıyla bir “kaos” hakimdi.Can derdine düşen insanlar bir yandan enkaz altında kalan yakınlarını kurtarabilmek için “tırnaklarıyla” enkaz kazıyordu.Bir yandan da zamanın hükümeti için “şimdi yar

Hatırlıyorum da 17 Ağustos 1999 sabahında Adapazarı’na tam anlamıyla bir “kaos” hakimdi.

Can derdine düşen insanlar bir yandan enkaz altında kalan yakınlarını kurtarabilmek için “tırnaklarıyla” enkaz kazıyordu.

Bir yandan da zamanın hükümeti için “şimdi yardıma gelirler” diye acılı ve yaşlı gözlerle beklendi.

Yaralılar günlerce enkaz altında kaldı ama ne gelen vardı ne de giden. Büyük bir ümitle enkaz altında bekleyenler bir, bir hayatını kaybetti.

Bırakın gelmeyi onlar işin vahametini bile anlayıncaya kadar haftalar geçti. Sonuçta geldiklerinde iş işten çoktan geçmişti…

O günlerde iktidar olan “DSP, MHP ve ANAP Hükümeti” tam bir gaflet ve dalalet içindeydi.

Depremin ilk günlerinde “Başbakan Ecevit” ve yardımcıları “Bahçeli ile Yılmaz” TV mikrofonlarına; “çok şükür can kaybımız fazla değil” anlamında açıklamalar yaptı.

Bu ifadeler o günlerde yayınlanan televizyon haberlerinin arşivlerinde hala kayıtlı. İnanmayan arşivlere bakar görür.

Sadece “Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz” değil zamanın “Sakarya Milletvekilleri” bile kendi insanlarının acılarına seyirci kaldı.

Biz “unutmayalım, unutturmayalım” dedikçe onlar bizleri resmen bir güzel “uyuttu” ve olanı biteni Ankara’dan izledi…

Sonuçta “sandık” önümüze geldiğinde Sakaryalılar bu “fosillere” çok güzel bir ders verdi.

Neticede “17 Ağustos’un” mağduru olan bizler yaşadığımız acıları bugün bir nebze olsun unuttuk ama onlar yedikleri “tokadı” hala unutamadı.

Bu şehir onlara öyle bir ders verdi ki o dönem milletvekilli olan isimler siyaset sahnesinden silinip gitti. O günlerden günümüze bir “Devlet Bahçeli” kaldı…

Evet, 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan deprem Adapazarı’nda hem maddi hem de manevi anlamda büyük hasara yol açtı.

Resmi açıklamalara göre “3 bin 988 insanımız hayatını kaybederken, 5 bin 180 kişinin de yaralandığı” kayda geçti.

Bugün hala tartışılsa da, Sakarya ili içinde “81 bin 702 konut ve işyerinin çeşitli düzeylerde hasar gördüğü” tespit edildi.

Bunlardan 29 bin 701’i yıkık ve ağır hasarlı, 22 bin 157’si orta hasarlı, geriye kalan 29 bin 844’ü ise hafif hasarlı olarak belirlendi…

Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz; “50 yılda belini doğrultamaz” denen Adapazarı iyi kötü bugün ayağa kalktı.

Eksiklikler olsa da “DSP, MHP ve ANAP Koalisyonunun” aksine “AK Parti Hükümeti” Sakarya’ya gereken önemi verdi.

Zira “O gecenin sabahı” Bulvar’da “Recep Tayyip Erdoğan” ile “Melih Gökçek’i” gördüm. O gün onlar sayesinde çocuklarıma ekmek ve su götürmüştüm…