Sakaryaspor’da beklendiği noktalanan kongre döneminin ardından yeniden yüzümüzü lige çevirdik. Aslında takımın yeniden kayyuma kalması muhtemeldi ancak içimde hep bir umut ile bekledim. Sakaryaspor olarak öylesine küçülen bir camia olduk ki artık kayyu

   Sakaryaspor’da beklendiği noktalanan kongre döneminin ardından yeniden yüzümüzü lige çevirdik. Aslında takımın yeniden kayyuma kalması muhtemeldi ancak içimde hep bir umut ile bekledim. Sakaryaspor olarak öylesine küçülen bir camia olduk ki artık kayyum yönetimlerine sevinir hale geldik. İşte Sakaryaspor’un gerçek hali…

   Hani en ufak bir eleştiride, kötü gidişte “Biz Sakaryaspor’uz. Kupa şampiyonu, Avrupa’da ülkemizi temsil eden, Oğuz, Aykut, Hakan gibi isimleri yetiştiren Sakaryasporuz” deriz ya hep… Mazide kaldı beyler. Yakında adı neredeyse Kayyumspor olacak bir kulüp haline gelmek üzereyiz.

   Belki bugün için Kayyum süreci bu sancılı dönemi birkaç ay dindirebilir. Ancak uzun vadede Sakaryaspor’un işi yine çok ama çok zor. Açıkçası camianın kayyum yönetiminden beklentileri çok fazla olabilir. Ne de olsa kayyumla şampiyon olmuş ve PTT 1. Lige çıkmış bir takımız. Peki rastlantılar tekrarlanır mı?

   Bugün Sakaryaspor deplasmanda Hatayspor ile karşılaşacak. Futbolcuların kafaları yine karışık. Bir türlü gün yüzü göremediler son yıllarda. Takımın başında uzun zamandır bir teknik direktör de yok. Hatır gönül işleri ile belki biraz saygı ile ilerlemeye çalışıyor. Ama şuan ki Sakaryaspor kafası kesinlikle profesyonel değil. Hatayspor’un geride kalan 9 haftada kendi sahasında tek bir galibiyeti yok. 4 maçta 4 beraberlik. Bizim açımızdan alınacak 1 puan 3 puana bedel. Bu takımın puan yada puanlar alabilmesi için her maç Güngören ve Bandırmaspor maçlarındaki gibi full konsantre ve performans göstermesi gerek. Peki bunu her maça yansıtmak kolay mı? Bu kadar genç ve tecrübesiz bir takımın aynı performansı sürekli kılması neredeyse imkansız. Ama bu oyunun adı futbol! Bu sezon bir kumar oynuyoruz. Oyunun adı küme! Kümede kalmak adına ciddi riskler alıyoruz. Transferi açmamak, gençlere sonsuz güven, işleri oluruna bırakmak gibi. Gençlerimize tabiî ki güvenelim. Ama takımın kaderi üzerine kumar oynamak… İşte bu baya delilik!