İsrail’in, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını artırması üzerine 45 Sivil Toplum Kuruluşu, Cuma namazından sonra basın açıklaması yaptı.

Orhan Camii bahçesinde toplanan STK üyeleri adına Anadolu Gençlik Derneği Sakarya Şube Başkanı Hasan Zengin tarafından basın açıklaması okundu. Açıklamada, “İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın her kapısında sözde İsrail polisi denilen katiller sürüsü bekliyor. Mescidin kliniği tarumar edilmiş, içerideki tüm dolapların kapıları kırılmış, tüm kuyuların kilitleri parçalanmış ve içerisi savaş alanına çevrilmiş durumda. Siyonist İsrail istediği zaman ezanı susturmakta, istediği zaman Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girmesini yasaklamaktadır. Özellikle üstüne basa basa kendilerini İslam - Müslüman kimliğini öne çıkararak tanıtan sivil toplum kuruluşlarından, medya kuruluşlarına birçok yapının uzun bir süredir İsrail’in küstahlıkları konusunda sessiz kalışı ibretliktir. İsrail’in varlığına alışmak, İsrail ile normalleşmeyi kabul etmek, İsrail'in zulmünü görmezden gelmek her Müslüman için bir utanç vesilesidir” dedi.

Zengin ayrıca hükumete çağrı yaparak, “Bizler, Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak, 15 Temmuz kalkışmasındaki üst aklın Siyonizm olduğundan zerrece şüphe duymuyoruz ve hükumetimize buradan çağrıda bulunuyoruz; İsrail Büyükelçisini geldiği gibi geri gönderiniz, İsrail ile 28 Haziran 2016’da imzalanan anlaşmayı yırtıp atınız. İsrail ile yeni bir ticari anlaşma imzalamayın, ticaret hacmini küçültün ve kısa sürede sıfırlayın. Mecsid-i Aksa’nın tasarruf hakkının Müslümanlarda olduğunu gösterin. Başta Filistinli Müslümanlar olmak üzere hepimizin yüreğine su serpin. Yine AGD mensupları olarak biz biliyoruz ki Filistin topraklarında işgalci İsrail olduğu müddetçe İslam coğrafyasında da, yeryüzünün geri kalan kısmında da barış tesis edilemez” diye konuştu.

“İlk kıblemizde ezan-ı yasaklayacak kadar alçaklaşmışlar”

TÜGVA Sakarya İl Temsilcisi Muhammet Fatih Yahşi de yaptığı açıklamada, “Ortaya atılan bir bahaneyle Mescid-i Aksa’ya müdahale edilmiş ve İsrail güçleri tarafından kapıları kapatılmıştır. Üç gün kapalı kaldıktan sonra İsrail polisinin kontrolü ve kapıya konulan metal arama detektörleriyle sınırlı şekilde ziyarete açılmıştır. Her zaman olduğu gibi, vicdanları körelmiş Batı dünyası yine bizi yanıltmayarak sessizliğini korumuştur. Kudüs’e 1948’den beri yapılan işgaller bir yurtta değil, bizatihi İslam’a karşı yapılan bir saldırıdır. Artık öyle bir boyu almıştır ki ilk kıblemizde ezan-ı Muhammediye’yi yasaklayacak kadar alçaklaşmışlardır. Bunlara karşı durmak namus borcu olmuştur. Dik duruşumuzu Allah izin verirse eşkıyalıklar son bulup, zalimler kaçacak delik arayana kadar sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

Basın açıklaması sonrası “kahrolsun İsrail” sloganları atılarak, İsrail bayrağı yakıldı.