29 Nisan Pazar günü, yani yarın saat 14.00’de, Atatürk kapalı spor salonunda CHP Sakarya İl Kongresi yapılacak. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis Grup Başkan Vekilleri ve onlarca milletvekili bu kongrede şehrimizin misafiri olacaklar. He
29 Nisan Pazar günü, yani yarın saat 14.00’de, Atatürk kapalı spor salonunda CHP Sakarya İl Kongresi yapılacak. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis Grup Başkan Vekilleri ve onlarca milletvekili bu kongrede şehrimizin misafiri olacaklar. Her zaman söylerim; sadece CHP için değil bütün siyasi partiler için Genel Başkan düzeyinde ziyaretler Sakarya’mız için çok önemlidir. Zira onlar ya bugün iktidarda, yürütme erkinin başı olarak ülke ve bu ülkenin en harikulade parçalarından birisi olarak Sakarya’mız için kararlar veriyorlar ya da bugün muhalefette ama geleceğin iktidar namzetleri olarak şehrimizin sorunlarını tanıyorlar, insanımızla tanışıyorlar, ileride bir gün Mecliste Sakarya’nın adı geçince hemen gözlerinin önünden Sakarya ve oradayken edindikleri anıları geçiriyorlar. Onun için Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve kanun yapılan yer olan TBMM’nin CHP Grup Başkan Vekillerinin ilimize gelişi çok önemlidir.
CHP’de iki aday var. İkisi de sorumluluk almışlar. Bu dönemde kalp kırmalar, çekişmeler olabilir ancak sonuç olarak bu adaylar göreve talip olmuşlar ve öne çıkmışlar. Kutluyorum. Benim dileğim her ikisinin de sadece seçilmeye odaklanmış olmaması, aslında kim kazanırsa kazansın seçildikleri gün duyacakları mutluluk kadar dehşeti de içlerinde hissetmeleridir. Dehşet diyorum çünkü talip oldukları koltuk aynı zamanda ezici bir sorumluluk yükünü de getiriyor. Üstelik aday olarak ortaya çıkmak, talip olmak ben bunu yaparım iddiasında bulunmaktır. Bu da az buz bir iddia değildir, çünkü başarısızlık halinde insanın önüne koyulması gibi bir sonucu da beraberinde getirir.
Bana göre İl Başkanlığı orkestra şefliğidir, temsil yeridir, il çapında tüm plan ve koordinasyonun yapıldığı ve o partinin il sınırları içinde stratejik hedeflerinin belirlendiği yönetim düzeydir. Görev dağılımı, organizasyon ve buna göre konulan hedeflere ulaşılmasının takibinin yapıldığı beyindir. Gözdür, kulaktır, burundur, ağızdır. Aslında ilçe başkanlıklarının önemi il başkanlığından hiç de aşağı kalmaz. Çünkü ilçe başkanlıkları, ilin aksine icraat makamlarıdır. Kalptir, kollardır, bacaklardır, ellerdir, ayaklardır, parmaklardır.
Bütün parmakların neyi tutacağını, ayakların ne yöne gideceğini beyin yani il yönetimi söyler, ilçeler bunu gerçekleştirir. İlçe olmadan İl sadece tekerlekli iskemlede düşünen, bakan, işiten ve konuşan bir kafadır. O nedenle seçilecek il yönetimi ilçelerini çalıştırmak, onlara yol ve istikamet göstermek, aralarında uyum ve eşgüdüm sağlamak becerisini taşımalı ve bu beceriyi kullanabilmelidir.
Seçilecek il yönetiminin sergilemesi gereken en önemli becerilerden birisi de CHP’nin sahip olduğu insan sermayesini doğru değerlendirebilmektir. Atıl kalan, yastık altında duran zenginliğin, işlenmemiş verimli tarlanın kimseye faydası olmaz. Geniş bir oyuncu kadrosu kurmak, fırsat eşitliği olan bir mücadele ortamı yaratmak, yetenekleri keşfetmek ve onların kazanılması için hummalı bir çalışma yürütmek, üye havuzunu hesapsızca herkese açmak hiçte kolay işler değildir. Bunları yapabilenler ise ayakta alkışlanırlar.
Bu kongre ilimiz için önemli. MHP İl Başkanlığı seçimi bitti. O da çok önemliydi. Bir fotoğraf gördüm; devreden ve devralan il başkanları arasında, birbirlerine plaket sunuyorlardı. Ben bir vatandaş olarak bu tablodan mutlu oldum. İki yıl önceki Hendek İlçe kongresinde yaptığım konuşmada dile getirmiştim. İlçe yönetimleri ve il yönetimleri beğenelim beğenmeyelim çalışıyorlar, hizmet sunuyorlar, temsil ediyorlar. İl ve ilçe başkanları aynı kalabilir ama yönetimlerinde değişiklikler oluyor. Ne şık olmaz mı görevini tamamlayanlara birer anı şildi verilse? Ben bu CHP İl Kongresinde bunu bekliyorum. İl Başkanı veya Yönetimleri değişirse onlara birer plaketle veda ve teşekkür edilmelidir. Partilere, yol arkadaşlarına yakışan budur. Hatta ben olsam kaybeden İl Başkanı Adayına da göstermiş olduğu sorumluluk anlayışı ve CHP’ni en iyi şekilde temsil ederek bu mücadeleye renk ve kalite kattı için teşekkür etmek anlamında bir plaket sunarım. Ne kadar centilmence ve asil bir davranış olmaz mı? CHP’ye bu yakışmaz mı? Ne demişler; Baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş.
Bu kongrenin bir başka izlenesi yönü de Kongre Divan Başkanlığına eski bakanlarımızdan ve ilimiz Milletvekillerinden Sayın Hayrettin Uysal’ın önerilmiş olmasıdır. Ben bu kadar deneyimli ve bu derece sevilen bir siyasetçinin ilimiz için bir gurur vesilesi olduğunu düşünüyorum. Bence bu kongre sırf bu yüzden bile izlenmelidir. Çünkü biliyorum ki, CHP Sakarya İl Kongresi Sayın Hayrettin Uysal’ın kattığı değer ile bir kongrenin nasıl olması gerektiğine dair adeta bir ders kitabı niteliğinde olacak ve çok şey öğreneceğiz.
Bu kongre sıradan değildir. Bu kongre iktidar alternatifi olan bir büyük partinin, ana muhalefet partisinin, CHP’nin kongresidir. Kulağımız ve gözümüz kongrede olmalıdır. Çünkü bu şehrin geleceğinde söz sahibi olacak kadrolar buradan çıkacaktır. CHP Genel Merkezi, en üst düzeyde ve büyük bir katılımla bu kongrede yer alarak ilimize hakkı olan ilgiyi göstermiştir. Sıra Sakaryalılardadır. Bütün Genel Başkanlar bu şehrin insanlarının baş tacıdırlar. Bizim şehrimiz konukseverliği ile rakipsizdir. Genel Başkanların Sakarya’dan ayrılışlarında akıllarında ne kalırsa, ilimizin geleceğinde verecekleri kararlarda o kadar avantajımız olacaktır. Onun için umarım Sakarya Halkı ve eşrafı da gereken katılım ve ilgiyi gösterirler. Kendisini CHP’li olarak görenlere ise katılımlarının ne kadar önemli olduğuna dair hiçbir şey söylemiyorum bile…
Bu kongrede bir taraf diğer tarafın Muhalefeti değildir. Aynı partinin aynı ili içinde muhalefet kelimesini çok yerinde bulmuyorum. Bana göre iki taraf vardır. Bunlar aynı güzel amaç için mücadeleye soyunmuşlardır. O zaman birisi birinci mücadele grubu, diğeri de ikinci mücadele grubudur. Muhalefet kelimesini kullanmak karşıtlığı pekiştirmekte, dostluğu geliştirmeyi engellemektedir. Bu kongrede kim kazanırsa kazansın, taraflar sonuçta dost olmayı ve dost kalmayı becerebilmelidirler.
Her iki mücadele grubuna da başarılar diliyor, bu büyük bayramlarını kutluyor, CHP ve Sakarya’ya hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum.
NOT: Eşimin rahatsızlığı nedeniyle bu çerçevede bir yazıyı MHP Sakarya İl Kongresi için yazamadığım için özür diliyorum. Yönetimi de, devredenleri de kutluyorum.
