Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan hizmetlerin açılışını yaptı.Bakan Bayraktar açılışlarda yaptığı konuşmada Büyükşehir Belediyesi’nin ve Valiliğin Sakarya’ya önemli yatırımlar yaptığını söyledi.İnsanları
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan hizmetlerin açılışını yaptı.
Bakan Bayraktar açılışlarda yaptığı konuşmada Büyükşehir Belediyesi’nin ve Valiliğin Sakarya’ya önemli yatırımlar yaptığını söyledi.
İnsanların yaşama haklarını garanti altına almaya çalıştıklarını söyleyen Bakan Bayraktar, insan odaklı hizmetler üreten herkese teşekkür etmeyi de ihmal etmedi…
Bu arada Bakan Bayraktar’ın açılışlar sırasında kendisine yöneltilen “kentsel dönüşüm projesi” ile ilgili soruya verdiği cevap hayli ilginç oldu.
Soru üzerine Bayraktar, Türkiye'de 10 yıldır kentsel dönüşüm yapıldığını ve 300 noktada TOKİ marifetiyle sürecin devam ettiğini ifade etti.
Bakan Erdoğan Bayraktar, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası’nı mevcut Hükümet zamanında çıkardıklarını hatırlattı.
Sonra da “kentsel dönüşüm projesinin” kriterlerini “gönüllülük” üzerine kurduklarını ifade etti.
Yani “Nerede bir talep varsa oradan başlarız. Talep olmayan yerleri de görmezden geliriz” demeye getirdi.
Hatta çok acil olmadığı sürece ve de vatandaş razı olmuyorsa “kentsel dönüşüm projesine” başlamayacaklarını söyledi…
Konuya insancıl olarak yaklaştığınızda Bakan Erdoğan Bayraktar’ın söylediklerinde yerden göğe kadar haklı olduğunu söyleyebiliriz.
Yani vatandaş evinin barkının yıkılmasına “razı” olmuyorsa, zorlamanın da bir mantığı yok.
Ancak bu düşünceyle hareket ettiğinizde de “kentsel dönüşüm projesini” hayata biraz zor geçirirsiniz.
Zira bu şehir yaşadığı depremin hemen ardından “ağır hasarlı” binalarını bile yıkmamak için her türlü “oyunu” oynadı.
Böyle bir “zihniyete” siz kalkıp “kentsel dönüşüm projesi kapsamında evinizi yıkmamıza izin verir misiniz” diye sorduğunuzda alacağınız cevap bellidir.
Maazallah ağza alınmayacak “küfürler” ve gün görmemiş “hakaretlere” maruz kalınır da dayak yemeden kurtarırsanız iyidir…
Tabi kimsenin evi barkı zorla ve zorbalıkla yıkılsın demiyoruz. Ama bu şehrin ve insanların “ortak menfaati” söz konusuysa benim evimi de yıkabilirsiniz.
Hatta babamın, babamın oğlunun velhasıl bütün sülalemin evini barkın şehrin “ortak menfaati” uğruna ne gerekiyorsa yapabilirsiniz.
Ama bunu “rica ve minnetle” yapmaya kalkarsanız bu şehirde “kentsel dönüşüm projesine” dâhil edecek ev bulamazsınız…
Netice itibariyle Bakan Bayraktar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile “aynı telden” konuşmuyor.
Başbakan “ne pahasına olursa olsun” derken, Bakan “zorla güzellik olmaz” diyor. Ben de Başbakan gibi düşünüyor ve “bu konuda zorla güzellik olur” diyorum…
