Şu “beton operasyonunun” daha birincisinin şokunu atlatamadan ikincisi geldi. Hem de ilkinden daha sert bir şekilde.Baksanıza “beton operasyonunun” ikinci dalgasında gözaltına alınan isimler birincisinde daha şaşırtıcı oldu.İşadamlarından, doktoruna, akad

Şu “beton operasyonunun” daha birincisinin şokunu atlatamadan ikincisi geldi. Hem de ilkinden daha sert bir şekilde.

Baksanıza “beton operasyonunun” ikinci dalgasında gözaltına alınan isimler birincisinde daha şaşırtıcı oldu.

İşadamlarından, doktoruna, akademisyeninden siyasetçisine kadar birçok isim “beton operasyonu” kapsamında ifade verdi…

Evet, ikinci dalga “beton operasyonu” ilkinden öyle şiddetli oldu ki, bu defakine dalga değil “tsunami” demek daha doğru olur.

Zira gözaltına alınan 20 kişi arasında tanıdık bildik isim oranı daha fazla. Elbette hepsinin geçerli bir açıklaması vardır.

Dolaysısıyla şimdiden hepsini suçluymuş gibi göstermenin anlamı yok. Zaten bunu mahkemenin kararıyla göreceğiz.

Kimler tutuksuz olarak yargılanacak, kimlerin tutukluluk halleri devam edecek buna mahkeme karar verecek.

Temennim odur ki; İnşallah “beton operasyonu” ile ilgili bu ikinci dalganın hemen ardından bir üçüncüsü gelmez…

Şurası kesin ki her iki “beton operasyonu da” Sakarya’da yaşayan insanların vicdanlarında büyük yaralar açtı.

Kafalarda soru işareti bıraktı. Şimdi herkes oturduğu evin “betonu” konusunda tereddüt yaşıyor.

Yarın bir “deprem” olduğunda insanlar başlarına neler geleceği konusunda haklı olarak endişe duyuyor…

Daha önceki “beton operasyonu” ile ilgili yazılarımda dile getirdim. Siz dünyanın en iyi kanunlarını yapsanız ne yazar.

İnsan olan insan her şeyden önce “Allah’tan” korkacak. Yaptı her işin hesabını yarın o toprağın altına girdiğinde vereceğini bilecek.

Gelin görün ki insanlarda “kuldan utanma” diye bir değer kalmadı ama en acısı “Allah” korkusu da yüreklerden silinip gitti…

Kimse kusura bakmasın, gözaltına alınan isimlere bakıyorum da içlerinden bazılarının bu işe nasıl bulaştığına hayret ediyorum.

Yatıp kalkıp halinize şükredin. İyi kötü bu ülkede hatırı sayılır oranda mal mülk ve servet edindiniz.

Bazılarınız bu şehirde insanların size saygınlık gösterdiği konumlara geldiniz. Bunu daha fazlasını istemek adına bu durumlara düşmeye değer mi…?

Yanlış anlaşılmasın. Derdim kimseyi suçlamak veya yargılamak değil. Suçsuz yere “beton operasyonunda” ismi geçenleri kesinlikle bu işin dışında tutuyorum.

Ama ortada da bir vaka var ve depremin acılarını bu yüzden yaşamış bir il olarak “beton operasyonunu” görmezden gelemeyiz.

Uzun lafın kısası “boğazımıza kadar betona battık” ve İnşallah olası bir deprem de bunun faturasını yine bizler yani vatandaş ödemez…