Aday adaylığı süreci uzadıkça, neredeyse hemen, hemen her kafadan ayrı bir ses çıkmaya başladı.Tabi bu süreçte en çok “ofsayda düşen” taraf da medya oldu. Açıkçası aday adayları içinde “kesin aday” yapılmayan isim kalmadı.Bir gün bakıyorsunuz “falancanın

Aday adaylığı süreci uzadıkça, neredeyse hemen, hemen her kafadan ayrı bir ses çıkmaya başladı.

Tabi bu süreçte en çok “ofsayda düşen” taraf da medya oldu. Açıkçası aday adayları içinde “kesin aday” yapılmayan isim kalmadı.

Bir gün bakıyorsunuz “falancanın adaylığı kesinleşti” diye bir haber okuyoruz. Ertesi gün ise aynı ilçede bir başka ismin “kesin aday” olduğunu görüyoruz.

Hele, “falanca isim Ankara’ya çağırıldı” türünden haberler ise artık iyiden iyiye sıkmaya başladı.

Elbette kendimizi bu çarkın dışında tutmuyoruz. Ancak “medyadetay.com” olarak bizler birilerinin aksine “kesin aday” ifadesinden ısrarla kaçınmaya çalışıyoruz…

Aslına bakarsanız aday adaylığı sürecinin bu kadar uzamasından siyasetçiler de muzdarip oldu.

Bazıları ikide birde isimlerinin bazı medya organlarında “kesin aday” diye duyurulmasından rahatsız olup açıklama yapma durumunda kaldı.

Bunların başında da Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişili geliyor. Geçtiğimiz hafta Süleyman Dişli’nin bu yönde bir açıklaması oldu…

Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli, bazı internet sitesi ve yerel gazetelerde “adaylığı” ile ilgili yer alan haberlere “itibar” edilmemesini istedi.

Başkan Dişli, “Süleyman Dişli bir 5 yıl daha başlıklı haberler doğru değil. AK Parti Genel Başkanlığı tarafından şu ana kadar herhangi bir açıklama yapılmadı.

AK Parti adaylarının açıklanması Sayın Başbakan ve AK Parti Genel Merkezi’nin takdir ve tasarruflarındadır.

Bunun dışındaki haber, yorum ve duyumlara itibar edilmemesi önemle rica olunup, kamuoyuna saygıyla duyurulur” dedi…

Olaya Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli açısından bakacak olursak tepki göstermekte haklı. Zira bu süreçte Ankara’nın çok hassas olduğu biliniyor.

Sırf okur sayısını arttırmak veya “önce biz duyurduk” havasına bürünüp böyle bir haber yapmak Süleyman Dişli’ye fayda değil zarar verebilir. Olacağı varsa da olmaz.

Bunu bilen Süleyman Dişli de, hakkında çıkan “kesin aday” haberlerinden rahatsız olup yaptığı açıklama ile bazı medya organlarını “yalanlamak” durumunda kaldı…

Aslına bakarsanız Süleyman Dişli’nin bu açıklaması haberi yapan medya organları adına “yüz kızartıcı” oldu.

Belki de Sakarya’da ilk defa o medya organları bu kadar açıkça ve aleni biçimde “müfteri” durumuna düştü. Üstelik kendilerini savunacak bir tarafları da kalmadı…

Neyse, bakarsınız Süleyman Dişli gerçekten aday gösterilir de bu haberleri yapan “müfteri” medya da bu defa “biz demiştik” diye hava atar.

İşte bu yüzden yazımın başlığında bazı medya organlarının düştüğü bu durumu anlatan bir ifadeyi kullanmak istemiyorum.

Dolayısıyla yazımı “adaylık süreci ve medya” başlığı ile bitirmek istiyorum. Bazı medya organlarının içine düştüğü durumu da vatandaşın takdirine bırakıyorum…