Kilisliler Ödüllendirilmeli

Başvuru sürecini ve niçin bu başvuruyu gerçekleştirdiğini belirten AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün; "2011 Nisan ayından bu yana devletimiz, hükümetimiz birçok organıyla bir destan yazıyor. Burada AFAD’ı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünü, Kızılay’ı vs. anmamız gerekir. Fakat daha çarpıcı olan şey ise, halkımızın ve sivil toplumun gösterdiği yardım ve kardeşlik çalışmalarıdır. Her ilimiz ayrı bir övgüyü hak ediyor. Ama Kilisliler ayrı dünyaya örnek olacak bir tavır sergilediler. 130 Bine yakın nüfusuyla Kilis, bugün kendi nüfusundan da fazla Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Daha iki gün önce 30 Bini aşkın sığınmacı Kilise geldi. Bu insanlar evlerini, işlerini, yaşam alanlarını Suriyeli kardeşlerimize açtılar. Biz de bu örnek barış tablosu için, dünyanın prestijli ödüllerinden olan Nobel Barış ödülü için adaylık başvurusu gerçekleştirdik. Oslo’daki Nobel Komitesine yazdığımız başvuru mektubunda; Kilis halkının Nobel Barış Ödülüne layık olduğuna ilişkin inancımızın tam olduğunu ve bu güzel örneği sergileyen insanların ödüllendirilmesini, dünyaya duyurulmasını temenni ettiğimizi söyledik" dedi.

1901 yılından bu yana Alfred Nobel’in vasiyeti üzerine her yıl Oslo’daki Norveç Nobel Komitesi tarafından verilen Barış Ödülüne yalnızca; Parlamento Üyeleri, Uluslararası Mahkeme Üyeleri, Üniversite Rektörleri ve profesörler, Nobel Barış Ödülünün sahipleri, Nobel Kurul Üyeleri başvurabiliyor.

Nobel Barış Ödülü Başvuru Mektubunun Türkçe Çevirisi:

Nobel Komitesi’ne
Saygıdeğer Komite ve üyeleri. Adım Ayhan Sefer Üstün; 13 yılı aşkın süredir Parlamento üyeliği görevini sürdürmekteyim. Sakarya İli Milletvekili olarak Ulusal Mecliste birçok görevde bulundum. 4 yıl boyunca Ulusal Mecliste İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığını yürüttüm. Şimdi de üyesi bulunduğum Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ve Sakarya İli Milletvekili olarak görevlerimi sürdürmekteyim. 1970 yılı Sakarya, Türkiye doğumlu olup, Hukuk alanında lisans eğitimi almış bulunmaktayım.

Saygıdeğer Komiteye, hem Ulusal Mecliste İnsan Hakları Komisyonu Başkanıyken, hem de Partimin Genel Başkan Yardımcısı olarak bizzat sığınmacılarla ilgilenmiş biri olarak; Nobel Barış ödülü için Türkiye’nin 2011 yılından bu yana Suriye’deki iç savaşın sonuçlarına bağlı olarak sergilediği performansın içinde bir örnek şehri önermek istiyorum. Türkiye 2011 yılından bu yana 2,4 Milyon’u aşkın Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapmaktadır. Bu nüfusun %10’u sığınmacı şehirlerinde, %90’ı ise şehirlerde yaşamlarını sürdürmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Suriyeli sığınmacılar konusunda şimdiye değin 8 Milyar dolara yakın insani yardım temelli harcamada bulunmuştur. Hükümetimiz, savaş gibi İnsan Hakları’nı tamamen askıya alan durumlarda üst düzey bir hassasiyet göstermektedir. Baştan beri ‘Açık Kapı’ politikasını istikrarla devam ettirilmektedir. Ülkemizin vatandaşları da bu konuda hükümetimizle ortak bir duyarlığı taşımaktadırlar. Örnek ve öneri olarak sunacağım, Kilis İli, Türkiye’nin güneyinde, Suriye’ye sınır bir şehrimizdir. Kilis şehri nüfusu: 129.000’dir ve neredeyse kendi kadar, 120.000 Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapmaktadır. Bu dünyada eşi benzeri görülmemiş bir dayanışma ve yardımlaşma vakası olarak tüm dünyaya örnek alınmalıdır. Akdeniz’de hergün mültecilerin yaşadığı dramla ve geçtiğimiz aylarda Aylan Kurdi isimli çocuğun kıyıya vurmuş cesediyle sarsılan dünya kamuoyu, Kilis’te yaşanan barış ve misafirperverlik olgusuna şahit olmalıdır. Dünya barışı için tarihin bu anında, sivil halkın, kendi mislinde bir kitleye kucak açması bizce en büyük ve etkileyici vakadır.

Saygıdeğer Komite Lütfen Düşünün!  2,5 Milyon Nüfusa yaklaşan Paris şehir merkezine, 2,5 Milyon savaştan kaçan sığınmacının misafir olduğunda neler yaşanırdı. Ya da 3 Milyon’u aşkın nüfusuyla Londra şehir merkezine, 3 Milyon savaş ya da  doğal afetten kaçan insan gelse, sığınsa, İngilizler ne düşünürdü, ne yaparlardı. Ya da sizler düşünün Saygıdeğer Komite; Oslo’da 1 Milyonu aşkın nüfusa ek olarak 1 Milyon mültecinin Oslo’ya misafir olduğunu düşünün. Tahammül ve anlayış kriterleri sizce hangi noktaya gelirdi. Fakat Kilis’te beklenenden başka bir şey oldu; insanlar işlerini, evlerini, ticari piyasaları, sosyal mekanları paylaştı, paylaşıyor. Dünyada sanıyorum ki, kitlesel bir barış eylemi olarak böyle büyük bir örnek bulunmamaktadır.

Barış  düşüncesi; anlayış göstermek, misafir etmek, affetmek, bizzat kendi evinin kapısını muhtaç birine aralamak değil midir? Barış duygusu, kendine ait olanı koşulsuzca paylaşmak değil midir? Büyük bir barış destanı yazan Kilis halkının, dünyanın en prestijli ödülüne, Komiteniz tarafından verilen Barış Ödülüne layık olduğuna bütün samimiyetimle inandığımı ifade etmek isterim.

Kilis halkının Nobel Barış Ödülüne layık olduğuna ilişkin inancım tamdır. Barış Ödülünün, Kilis şehrine verilmesini öneriyorum. Bu güzel örneği sergileyen insanların ödüllendirilmesi, dünyaya duyurulması, başkalarının da benimsemesinin yolunun açılması için ilgilerinize sunuyorum.