Zaman zaman yaptığı garip uygulamalarla gündeme gelen Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş’nin (SEDAŞ) son marifeti, gerçekten de evlere şenlikti.Özelikle, insanları kar altında günlerce elektriksiz bıraktığı için benim nazarımda son derece antipatik olan SEDAŞ,

Zaman zaman yaptığı garip uygulamalarla gündeme gelen Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş’nin (SEDAŞ) son marifeti, gerçekten de evlere şenlikti.

Özelikle, insanları kar altında günlerce elektriksiz bıraktığı için benim nazarımda son derece antipatik olan SEDAŞ, geçtiğimiz günlerde de engelli bir vatandaşı mağdur etmesiyle gündeme gelmişti.

SEDAŞ’ın son yaptığı işgüzarlık ise “pes artık” dedirtecek cinstendi.

Her gün binlerce insanın gelip geçtiği Çark Caddesi’nde iki sokak arasına çektiği ve içinden 1000 voltluk elektriğin geçtiği belirtilen kalın kabloyla SEDAŞ, nerdeyse yaşlı bir kadının başını yiyecekti.

İnsanın aklı almıyor. Hangi yüzyılda yaşıyoruz ki, SEDAŞ yetkilileri bu kadar düşüncesizce bir iş yapıp, yol ortasına koca bir kablo çekiyor ve gelen geçen de görmediği için bu kabloya takılıyor?

Şaka gibi resmen. “Bakalım bugün kaç kişi, görmeyip kabloya takılacak ve düşecek?”

İnsanlar günlük koşuşturma içinde, dalgınlıkla o kabloyu görmek zorunda değil.

Nitekim de görmediği için çok sayıda kişinin düşme tehlikesi geçirdiğini, bir o kadar kişinin de düştüğünü söylüyor çevredeki esnaf.

Kaç defa SEDAŞ’ı aradıklarını ancak bir sonuç alamadıklarını da dile getiriyorlar.

Ve sonunda yaşlı bir teyzemiz, görmediği için kabloya takılıyor ve düşüyor.

Sonuç, kırık bir kol.

Yaralanan teyzemize geçmiş olsun. Ayrıca şükretmeli ki durum daha da vahim olabilirdi.

Başını taşa vurabilir, beyin kanaması geçirebilir ve hatta ölebilirdi de.

Peki, sonuç Allah korusun böyle olsaydı, o zaman SEDAŞ’tan kimin vicdanı sızlayacaktı?

“Pardon, biz zaten o kabloyu günler sonra yer altına alacaktık. Ne yapalım teyze de önüne baksaydı” mı diyecektiniz?

Yok mu bu işin daha başkaca bir yolu yordamı?

İlle de açıkta mı bırakmak zorundaydınız o kabloyu?

Olayın üzerinden 3 gün geçti ama SEDAŞ hala ortada yok.

Ne bir açıklama, ne bir özür, ne de kablonun neden orada olduğuyla ilgili bir cevap. Ayrıca kablo hala kaldırılmadı. Aynı şekilde duruyor.

Anlaşılan SEDAŞ, alem buysa kral benim havasında.

Dua edelim de, SEDAŞ’ın gönlü olup kabloyu kaldırıncaya kadar başka bir vukuat yaşanmasın.

Yoksa herkes, kolu kırılan teyzem gibi sessiz sedasız durmaz haberiniz olsun.