Bayram günleri; günahların affedildiği, birlik ve beraberlik duygularının pekiştirildiği, yoksulların sevindirildiği günler olması bakımından sevinç ve neşe kaynağıdır. Bu mükâfatları bilen bir Müslüman nasıl sevinmez ve bayram etmez ki? Bayram günleri sevinmek, neşelenmek gerekir.

Bayram günleri; ana, baba, hoca, akraba, arkadaş ve komşu ziyaretleri yapılır. Sâlih olan akrabayı ziyaret lâzımdır. Sâlih arkadaşları ziyaret de çok sevaptır. Bayram öncesi, yiyecek, giyecek ve temizlik gibi hazırlıklar yapılır. Bayram günlerinde herkes, temiz giyinir. Çocuklara yeni elbiseler alınır. Fakir, öksüz ve yetimler sevindirilir. Bayram namazından sonra, kabirler ziyaret edilir; geçmişlerin, akraba ve din büyüklerinin ruhu için Kur'ân-ı kerîm okunur, duâ edilir, sadakalar verilir.

Hadîs-i şerîfte; "Allahü teâlâ, Ramazanda dört sınıf insan hariç, herkesin günahlarını affeder. Bunlar; içki içmeye devam eden, ana-babasına âsi olan, sıla-i rahmi terkeden, mümin olmaktan ümidini kesendir." buyuruldu. Eğer böyle olan kimseler tevbe ederse, Allahü teâlâ günahlarını affeder.

Ayrıca İslâm büyükleri, bir Müslümanın Allahü teâlânın emirlerine uyup, yasaklarından sakınarak, günah işlemeden, haram lokma yemeden geçirdiği günleri de bayram kabul etmişlerdir. Cennete girildiğinde ise en büyük bayramdır.

Bayram namazı nasıl kılınır?
 1-
 Önce “Niyet ettim vacip olan bayram namazını kılmaya, uydum hazır olan imama” diye niyet ederek, namaza durulur. Sonra “Sübhaneke” okunur.

2-
 Sübhanekeden sonra eller üç defa tekbir getirerek kulaklara kaldırılıp, birinci ve ikincisinde iki yana bırakılır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlanır. İmam önce Fatiha, sonra bir sure okur ve beraberce rükuya eğilinir.

3-
 İkinci rekatta, imam önce Fatiha ve bir sure okur. Sonra iki el üç defa tekbir getirerek kaldırılır. Üçüncüde de yanlara bırakılır. Dördüncü tekbirde elleri kulaklara kaldırmayıp, rükuya eğilinir. Kısaca:İki salla, bir bağla, Üç salla, bir eğil diye ezberlenir.