Eski ve Yeni Türk Edebiyatı Profesörü M.Orhan Okay’a göre; günümüze kadar gelen tarihî bilgilerin ışığında, Türk Millî Marşı yarışmasına 724 şiirin katılmış olduğunu biliyoruz. Bu şiirlerin tamamını ihtiva eden bir dosya maalesef mevcut değil. Yalnız bunlar arasında bir heyetin seçerek Meclis’e takdim ettiği yedi şiirden biri o sırada kabul edilmiş olsaydı yalnız zayıf bir millî marşımız olmakla kalmayacak, aynı zamanda, belki Türkçe’nin en güzel şiirlerinden birine sahip olamayacaktık.

Birinci Büyük Millet Meclisi hükümetinin Maarif Vekili Hamdullah Suphi de bizim şimdiki endişemizi o günden hissetmiş olmalıydı ki araya aracılar sokarak Mehmet Akif Bey’in yarışmaya mutlaka katılmasının teminini ısrarla istemiştir. Aradaki para mükâfatının kaldırılması şartıyla yarışmaya katılan Mehmet Akif’in İstiklâl Marşı’nı tamamlayıp Maarif Vekâletine gönderdiği, fakat henüz sonuç alınmadığı günlerde manzume ilk defa Sebilürreşad dergisinde çıkar. Şiirin baş tarafında bir ithaf vardır: “Kahraman Ordumuza.” İstiklâl Marşı’nı okurken ve dinlerken bu ithafın değerini ve önemini hatırdan çıkarmamak lâzımdır. O kahraman ordu ki, marşın yazıldığı çetin mücadele yıllarında kadın erkek her ferdiyle bütün bir milletin kendisiydi.

Demek ki “Kahraman Ordumuza” ithafı, aynı zamanda “Kahraman Milletimize” manasını da taşımaktaydı. Şimdi, Mehmet Akif’in İstiklâl Marşı’nı Safahat’a niçin koydurmadığı ve “O benim değil, milletimindir” dediği üzerinde biraz daha durabiliriz. Akif’in bu sözünün gerçek manası sadece bu şiiri, her ferdi kahraman birer nefer olan millete ithaf etmiş olmaktan mı ibarettir? Yoksa “O benim değil, milletimindir” demesinin başka bir anlamı mı vardır? Dünyada millî marşların güfteleri, bir şairin kaleminin mahsulü olmakla beraber, onu benimseyecek, yıllarca, yüzyıllarca dilinden düşürmeyecek olan milletin de karakterini aksettirmek gibi bir özelliği beraberinde taşırlar. Bu bakımdan birçok millî marş şairinin adı çok defa unutulur; bir milletin kuruluşunda, tarihi bilinmeyen devirlerde teşekkül eden destanlar gibi anonimleşir.

Millî marş tabiri, bu özellikleri taşıyan şiirlerin bütün dünyada yaygın olan ortak adıdır. Bazı millî marşların ayrıca isimleri de vardır. Bu isimler o milletin bir vasfını veya marşın yazıldığı, kabul edildiği sıradaki olağanüstü bir hadiseyi işaret eder. Bizim millî marşımızın, dünya millî marşları arasında ayrı bir yeri vardır. Millî marşımızın adı “İstiklâl”dir. Bu kavram milletimizin çok önemli bir karakterini belirtmektedir. Tarihler, bilinen en eski çağlardan günümüze kadar Türklerin on altı, elli veya yüz küsur devlet kurmuş olduğunu yazarlar. Bu sayının azlığı veya çokluğu, devlet tarifinin farklılığından kaynaklanmaktadır ve pek de önemli değildir. Asıl önemli olan, milletimizin tarihinde, hiçbir devirde devletsiz bulunmadığıdır.

Orhan hocanın görüşüne katılmakla beraber başka açıdan konuya baktığımızda Millî Şairimiz Mehmet Âkif Ersoy tarafından yazılan “İstiklal Marşı”, 12 Mart 1921 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ‘‘Milli Marşımız’’ olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla, her yıl bu tarihte, İstiklal Marşı’nın kabulünü ve onun şairi (Milli Şairimiz) Mehmet Akif Ersoy’u yâd etmek amacıyla ülkemizde anma programları düzenlenmektedir.

Milli Mücadele yıllarında, hem cephede hem de cephe gerisinde milletin topyekûn mücadele azmini arttırmak, millî birlik ve beraberliğin devamını sağlamak amacıyla Milli Marş yazılmasına ihtiyaç duyulmuş, bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bir yarışma düzenlenmiştir. Yarışmaya katılan 724 şiir, Maarif Vekâletince kurulan bir komisyon tarafından değerlendirilmiş ve seçilen 6 şiir meclis matbaasında bastırılarak vekillere dağıtılmıştır. Bunların içerisinde Mehmet Akif Ersoy’un yazmış olduğu şiir okununca Mecliste büyük takdir toplamış ve oybirliği ile milli marşımız olarak kabul edilmiştir. ‘‘Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın.’’ diyen Mehmet Akif, İstiklâl Marşı’nı kahraman ordumuza ithaf etmiş ve bütün şiirlerinin yer aldığı “Safahat” adlı kitabına dahil etmemiştir.

Bu vesileyle, kabulünün 99. yıldönümünü kutladığımız İstiklâl Marşımızı kaleme alan Milli Şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy’u ve vatan için mücadele ederken şehadet makamına ulaşan tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, manevi huzurlarında saygıyla eğiliyorum.

Ruhları şâd olsun.

Sağlıcakla kalın…