Medyadetay.com Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Gümüşel ile Köşe Yazarı Neşat Sazoğlu’nun konuğu olan SYKD Başkanı Necmettin Kırık,

2002 yılında 52 kurucu üye tarafından kurulan dernekte 2004 yılından bu yana görev aldığını belirten Kırık, iki dönemdir de başkanlık yaptığını ifade etti.

SYKD’nin amacının özellikle Manav kültürünü yaşatmak olduğunu dile getiren Kırık,  “Derneğin kuruluş amacı Manav kültürünü yaşatmak gibi görünse de Sakarya çok kozmopolit bir şehir. Dernek kendini Sakaryalı hisseden, gören herkesin, ilgi ve teveccüh gösterdiği bir dernektir” dedi.

7 ay önce olağanüstü kongreyle göreve geldiğini, 2015 yılı sonunda gerçekleştirilen olağan kongre ile de yeniden başkan seçildiğini belirten Kırık, “Dernek başlarda biraz ağır giden bir dernekti. Göreve geldiğimizde hemen işleyiş açışından çalışma yaptık. Bu ağır işleyiş olağanüstü kongre öncesinde bizim için yönlendirme oldu. Çeşitli talepler geldi. 7 ay içinde etkinlik yapmadan derneğin düzenini bizim kültürümüze yakışır bir şekle getirdik. Derneği nasıl işler hale getiririz, nasıl kurumsal hale getiririz diye çalıştık. Genel anlamda manav ve muhacirlerden üye yapımız var. Ama çok eski yıllarda Sakarya’ya gelmiş ve derneğe üye olmak isteyenleri de üye yapıyoruz. Ağırlıklı olarak Türkmen ve manav üyemiz var” diye konuştu.

Sakarya Yerel Kültür Derneği’nin sadece Sakarya’da değil, Marmara bölgesi başta olmak üzere birçok ilde tanınan, bilinen bir dernek olduğuna dikkat çeken Kırık, “Sakarya’yı sevmekle ilgili yarış başlatan bir dernek olduk. Bizim üyelerimiz, ‘ben Sakaryalıyım, Sakarya’yı seviyorum’ diyor. Herkes gerçek Sakaryalı olsun, herkes Sakarya’yı sevsin. Amacımız bu” dedi.

Dernek olarak dar bir bölgede çalışmadıklarını, ilin her köşesinde var olduklarını söyleyen Başkan Necmettin Kırık, “Sakarya’ya faydalı olacağını düşündüğümüz çalışmaları, herhangi bir ayırım yapmadan yürüten bir dernek olmak istiyoruz. Hitap ettiğimiz, geniş bir kitle var. Üye sayımız farklı, ama hitap ettiğimiz kişi sayısı çok daha fazla. Bundan dolayı da Sakarya’ya hizmet etmek isteyen tüm siyasi grupların temsilcilerini zaman zaman ağırlıyoruz. Onlar bize projelerini anlatıyor biz de üyelerimizi bilgilendiriyoruz” dedi.

SYKD’nin 13-14 yıldır bayramlaşma programını devam ettirdiğini ve bunun artık bir gelenek hale geldiğini ifade eden Kırık, “Bayramlaşmalar çok önemli, birleştirici bir özellikle taşıyor. Bunun devam etmesini istiyoruz. Şehir ve Sakaryalılık ruhunun oluşması için bazı çalışmalar da yapmak istiyoruz. Sakaryalılık ruhunu sürekli diri tutmak istiyoruz. Proje çalışmalarımız var. Son kongrenin ardından üye talebi de arttı. Üyelerimizle alakalı projeleri hayata geçirmek istiyoruz. Sakarya çok renkli bir il. Güzel kültürler var. Rumeli Balkanlar, Karadenizliler, Kafkas, Çerkez derneklerinin etkinlikleri de çok iyi. Kültürel anlamdaki derneklerin faaliyetleri güzel. Ama şehir dernekleri biraz daha yok gibi. Kültür dernekleri daha fazla talep görüyor. Kültürel anlamda çalışmak daha mantıklı” şeklinde konuştu.

Osmanlı’dan geldiği düşünülen Manavların bölgedeki en eski kültür olduğunu belirten Kırık, “Göçle gelenler kültürüne daha çok sahip çıkıyor. Yerli olanlar kültürünü hoyratça harcıyor. Kültürler arasında bir kaynaşma oluyor. Bazı alışkanlıklarını bırakıyorlar. Kültürler birbirine giriyor. Yerli olmasından dolayı manavlarda daha az kültür alışkanlığı var” dedi.

“Dernek olarak iki kulvarda varız” diyen Kırık, “Birincisi kültürel çalışma, folklor, yemek, kılık-kıyafet, konuşma gibi konuları kayıt altına almak istiyoruz. Bu konularda üyelerimizden, hocalarımızdan, SAÜ’den hizmet alımı yaparak bir çalışma yapmak istiyoruz. İkinci kulvar ise Sakarya’da bu derneği hoş bir çatı haline getirebilmek. Sakarya’ya gönül verenlerin birbirine ulaşabileceği bir dernek noktası oluşturmak istiyoruz. Gördüğümüz ilgi de bizim iyi yolda olduğumuzu gösteriyor” diye konuştu.

Kırık, programın sonunda Mustafa Gümüşel ile Neşat Sazoğlu’na Türkmen kefiyesi hediye etti. Kefiye hakkında da bilgi veren Kırık, “Bizim ecdadımız Orta Asya’dan Anadolu’ya göç etmeye başlayınca, sonradan gelenler tanınsın diye, bu kefiyeyi takmışlar. Türkmen kefiyesi bizim özümüzdür. Göreve geldikten sonra hem üyelerimize hem de ziyaretimize gelenlere Türkmen kefiyesini hediye ediyoruz. Türkiye’de bazı bölgelerde hala kullanılıyor. Kullanılan tek Türkmen kefiyesidir” dedi./ MEDYADETAY