Kuşkusuz bu bereketin nedeni “anneler günü” olmasıydı. Havanın yağışlı olmasına rağmen alışveriş merkezleri kalabalıktı.

Bu kalabalık daha ziyade çiçekçiler önünde kendini gösterdi. Nede olsa “anneler günü” ve onlara verilecek en güzel hediye de çiçekti…

Farklı hediyeler alınsa da nedendir bilinmez “anneler günü” için bir hediye alınacağı söz konusu olunca akla hep çiçek gelir.

Çok daha kolay karar verilebildiğinden mi, biraz daha ucuz olduğundan mı yoksa “geçiştirmek” için mi bilemiyorum ama annelere hep çiçek hediye edilir.

Bu ya bir demet çiçek olur, ya bir iki dal gül yada daha ziyade “kır çiçeklerinin” ağırlıkta olduğu “aranjman” cinsinden çiçeklerden oluşur…

Kıyas yapmak ne kadar doğru olur bilemem ama mesela bir “sevgililer günü” dendi mi akla hemen “tek taş yüzük” gelir.

Hem de öyle “büyüteçle” arayacağın türde “tek taş yüzük” değil. Üzerinde baya, baya koskoca bir “pırlanta” bulunan “tek taş yüzük” aranır.

Parası, pulu, ederi, tutarı düşünülmeden “sevgililer gününde” doğruca bir kuyumcuya girilir ve o “tek taş yüzük” her şart altında alınır…

Şimdi diyeceksiniz ki böyle bir kıyaslama mı olur? Evet, belki olmaz ama maalesef işin realitesi budur.

Annelere giden bir buket çiçek üzerine “hatırlamanız bile yeter evladım” sözleriyle başlayıp sonu “dua” ile biten bir cümle kurulur.

Ama “sevgilinize” eğer yükte ve pahada ağır bir “tektaş yüzük” almadıysanız hemen suratlar asılır. Huysuzluğun kaç gün süreceği belli olmaz…

Beni bilen bilir. Aslında ben “anneler günü”, yok “sevgililer günü”, yok “babalar günü” gibi uyduruk tarihlere hiç itibar etmem.

Ama geçtiğimiz yıllarda tamda “anneler günü” öncesi kaybettiğim “annem” aklıma gelir ve fazlasıyla duygulanırım.

Neticede kaybettiğiniz “anne” olunca insan O’nun kıymetini daha bir anlıyor ve kokusunu bile özlüyor.

Sonra da keşke bugün yanımda olsa da “anneme” dünyanın en kıymetli hediyesini verebilsem diye düşünüyor…

Bugün biliyorum ki “annem” bizden hediyelerin en büyüğünü bekliyor. Bizde seneyi devriyesi nedeniyle ruhuna “Kur’an-ı Kerim” okuyup, hediyesini yolladık.

Allah kabul etsin. Mekânı Cennet olsun. “Annemize” hediyelerin en güzelini gönderdiğimizden hiç şüphem yok.

Dolayısıyla siz, siz olun kaybetmeden önce “annenizin” kıymetini bilin. Sadece “anneler gününde” değil her zaman hediyelerin en güzelini “annenize” alın.

Kısacası “iş işten geçmeden kıymetini bilin.” Yarın vefat ettiğinde ne kaybettiğinizi çok iyi anlar ve “annenizi” çok ararsınız…