Geçtiğimiz hafta yaşanan depremin ardından 100’ün üzerinde artçı sarsıntı meydana geldi. En son 4.2’lik depremin ardından, bölgede de panik havası sürüyor.

Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, deprem anında insanların panik içinde evleri ve binaları boşaltıp kaçtıklarını söyledi. Elmas, “Görüntüler, ‘Benim binam depreme dayanıklı değil’ algısını çok iyi anlatıyor. Ege Denizi’ndeki gibi depremlerde doğru olan, insanların bulundukları binalarda sakince sarsıntının geçmesini beklemesidir” dedi.

YAPI STOĞU ELDEN GEÇİRİLMELİ

Türkiye'de 1999 Marmara depreminin ardından 7-8 milyon civarında yapı stoğunun elden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Elmas, 2006-2007 yıllarına kadar bu çalışmaların yavaş ilerlediğini söyledi.

Van depreminden sonra hükümetin bu konudaki zorlayıcı, yönlendirici tavrıyla sorunun çözülmeye başladığını ifade eden Prof. Dr. Elmas, “Bu sorunun çözülmesinden başka çare yok. Tek çare, depreme dayanıksız yapı stoklarının yönetmeliklere uygun hale getirilmesidir. Şu anda hükümetin politikalarını, yaptıklarını destekleyen bir durum, onlar zaten bunu yapıyorlar ama pek çok dirençle de karşılaşıyorlar” diye konuştu.

PROBLEM TAMAMEN ÇÖZÜLMEDİ
1999 yılı öncesinden kalan binaların yönetmeliğe göre hızla dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Elmas, Kocaeli ve Sakarya'da Marmara depreminden sonra yeni yapılan pek çok bina olduğunu ancak problemin buralarda da tamamen çözülmediğine dikkat çekti.