İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy ile ilgili bir anı kitabı olan “Akifname”, son devrin önemli bilim adamlarından Balıkesirli Hasan Basri Çantay'a ait. Çantay, gazetecilik yaptığı yıllarda İstanbul'daki “Sırat-ı Müstakim” dergisinde Akif'le tanışmıştır. İlerleyen yıllarda ikisi de milletvekili olmuş, Meclis'te yan yana oturmuş ve böylece dostlukları pekişmiştir. Akif, Bursa'nın işgali üzerine yazdığı “Bülbül” manzumesini Çantay'a ithaf etmiş, Çantay da İstiklal Marşı'nı yazması için Mehmet Akif'i ikna eden isimler arasında yer almıştır.
Mehmet Akif'in çok yakınındaki bir ismin ona dair bir eseri kaleme alması, kitabın önemini arttırmaktadır. Eserde, Akif'in biyografisi, düşünceleri, hakkında söylenenler, hatıralar vb. ilgi çekici bilgiler yer almaktadır.

‘Akifname'nin önsözünde Hasan Basri Çantay, şöyle demektedir: "Üstad-ı kerimim Mehmed Akif Bey hakkında bir kitap neşretmek hatırımdan bile geçmezdi. Çünkü Akif, kanaatimce, yazılamazdı. Hele onu ben hiç yazamazdım; hem aczim mani idi hem de ona aşırı derecedeki muhabbetim.
Üstadım öldü, Balıkesir'de çıkan Türk Dili gazetesi benden bir yazı istedi. Bu talebi, reddedemedim. Kırık dökük bir şeyler yazdım. Teşvik ettiler, cesaret verdiler, nihayet şu mütevazi eser meydana geldi."

Çantay, Akif hakkındaki hükümlerinde elinden geldiği kadar tarafsız olmaya çalıştığını, araştırmalarına durmaksızın devam ettiğini belirterek, "Süleyman Nazif merhumun hayatta en çok üzüldüğü şey adının unutulması idi. Sövmek bile ona hoş gelirdi. Çünkü ancak o sayede yaşadığını anlayabilirdi. Akif'e sövenler onun adının ebediyen anılmasına hizmetten başka bir şey yapmamışlardır" demektedir.

Erguvan yayınevi tarafından Aralık 2008 tarihinde İstanbul’da yeniden yayınlanan ‘Akifnâme’yi, Mekki Yassıkaya hazırladı. Yassıkaya, bu konuda şöyle diyor: “Bu değerli eseri (42) yıldır  unutulduğu tozlu raflarda bulup yeniden yayınlanması için beni teşvik eden, gayret gösteren aziz dostum Mustafa Özçelik’e böyle güzel ve anlamlı bir hayra vesile olduğu için şükranlarımı arz ediyorum.”