Olay, Geyve ilçesinde 27 Kasım 2018 tarihinde meydana gelmişti. 2 yaşındaki Esma Asel Kolat'ın üvey babası Emre S. tarafından darp edildiği iddia edilmişti. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınan minik Esma'nın kafasında çatlakların bulunduğu belirlendi. Yaşanan olay sonrasında üvey kızını hastanelik ettiği iddiasıyla daha önce gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan üvey baba Emre S. ile anne F.K., Geyve Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı itiraz doğrultusunda yeniden gözaltına alındı. Üvey baba Emre S. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, anne F.K.’nin ise tutuksuz olarak yargılanmasına devam edildi.

Esma Asel Kolat’ın ölümüyle neticelenen olayda Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede anne F.K. hakkında 'kötü muamele' suçundan 2 aydan 1 yıla kadar, üvey baba Emre S. hakkında ise 'çocuğu kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan ise en az 27 yıl hapis cezası istendi. Duruşmaya tutuksuz sanık anne F.K. katılmazken taraf avukatları hazır bulundu. Sanık Emre S. ise tutuklu olduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Mahkemeye tanık olarak katılan E.K. ve M.K. ifadelerinin ardından savcı esas hakkındaki görüşünü bildirdi.

Mahkemeye tanık olarak katılan E.K., "Çocuğu aldık eve geldik. Diğer çocuklar oynarken Esma koltukta oturuyordu. Bizde onun bu halini görünce doktora götürdük. Hafta sonu olduğu için doktor mesainin bittiğini ve Pazartesi günü çocuğu getirmemizi söyledi. 'Adli tıp uzmanı ve çocuk hastalıkları uzmanı eşliğinde değerlendirme ve gerekli tıbbi işlemleri yaparız' dedi. Bizde Esma'yı C.K.'ya teslim ettik ve C.K.'ya özellikle Pazartesi günü Esma'yı hastaneye götüreceğimizi belirttik. C.K.'da bu hususu F.K.'ya cep telefonuyla belirtti ve F.K.'da bunu onayladı. Pazartesi günü ben ve kardeşim M.K. ile C.K.'nın yanına gittik. C.K. çocuğun F.K.'da olduğunu söyledi. Bizde konuşmak amaçlı F.K.'nın çalıştığı yere giderek çocuğu almaya geldiğimizi belirttik. F.K. ise telefonla konuşarak Emre S.'yi aradı ve bir süre sonra Emre S. olay yerine gelerek 'çocuğu vermiyorum, çocuğa ne yapacaksınız, rapor mu alacaksınız' şeklinde söylemde bulundu. Tartışma yaşandığını, Emre'nin elini beline götürdüğünü ve belinde tabanca olduğunu gördüm. Emre belinden tabancayı çıkarmaya çalışırken ben müdahale ettim. Böylece Emre belinden silahı çıkaramadı. Bu arada bunlar yaşanırken, 'Esma'nın hastaneye götürülmesindeki sıkıntınız nedir?' diye sordum. Zaten münakaşa bundan başlamıştı" dedi.

Tanık M.K. ise, "Kardeşim E.K. ile birlikte Pazartesi günü Esma'yı hastaneye götürmek amacıyla önce C.K.'nın evine gittik. Çocuğun evde olmadığını F.K.' da olduğunu söyledi ve bizde kardeşimle F.K.'nın çalıştığı markete gittik. F.K., 'bekleyin' diyerek gitti. Bir süre sonra Emre S.gelerek 'şikayetçi mi olacaksınız, çocuğu hiçbir şekilde size vermeyiz' dedi. Bunun üzerine, 'İsterseniz gelin hastaneye götürelim. İki yaşında çocuk rahatsızlığı varsa hastaneye götürelim' dedim. Ben ısrar edince tartışma yaşandı. Emre tabancayı çekerek bana doğrulttu. Esma'nın tedavi olmak için hastaneye yattığı tarihten yaklaşık 10 gün önce H.K.'nın evine gitmiştik. Ben Esma'ya baktığımda, bitkin hali olduğunu kendi gözlerimle gördüm" dedi.

Tutuklu sanık Emre S. ise tanıkların ifadelerini yalanlayarak tahliyesini istedi. Esas hakkındaki görüşünü söyleyen iddia makamı sanığın tutukluluk halinin devamı istedi. Tanıkları, sanık ve sanık avukatını dinleyen mahkeme heyeti ise sanık Emre S.'nin tutukluluk halinin devamına ve davanın 2 Mart 2021 tarihine ertelenmesine karar verdi.